YARIŞMA DEĞERLENDİRME
Denizli Hükümet Konağı Yarışması Kolokyum Notları
Derleyen: Zeynep Öktem
Mimarlar Odası Yarışmalar Komitesi Yürütücüsü
Denizli Hükümet Konağı Mimari Projesi ve Yakın Çevresi Kentsel Tasarım Projesi Yarışması’nın kolokyumu ve ödül töreni 3 Ekim 2009 tarihinde Denizli EGS PARK Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Kolokyum, Denizli Valisi Yavuz Erkmen’in açış konuşmasıyla başladı. Erkmen, Denizli’deki mevcut hükümet konağının depreme dayanıklı olmaması ve kullanım anlamında yetersiz kalması nedeniyle yeni bir hükümet konağı yapılmasına karar verildiğini ve bunu 2009 yılı yatırım programına aldıklarını açıkladı. Ödeneği de tahsis edilen projenin 2009 yılı sonuna kadar gerçekleştirilmesi gerektiğini ekledi. Erkmen yarışma açarak katılımcı demokrasiyi desteklemeyi ve Denizli’de tartışılmış ve kamuoyunun benimsediği bir hükümet konağı, müze ve tüm kentin özlemini çektiği, şehrin nefes aldığı bir kent meydanına kavuşmayı amaçladıklarını söyledi. Vali Erkmen, yarışma sürecinde yaşanan tartışmalar ya da çeşitli mimarlık sitelerinde jüri ve yarışma ile ilgili yapılan isimsiz ithamlar nedeniyle kırıldığını ve yeni bir yarışma açma konusunda çekinceleri olduğunu belirtti. Vali, birinci seçilen proje konusunda bakanlığın birtakım hassasiyetlerinin olduğunu, şartnamede yapılacak yeni hükümet konağının Denizli’ye özgü olması gerekliliği belirtildiği için projede birtakım değişikliklere gidilebileceğini, bu konuda bakanlıkla görüşmelerinin devam ettiğini bildirdi.
Semra Uygur’un yönettiği kolokyumda, jüri üyeleri Zekai Görgülü, Faruk Göksu, Erkan Uçkan, Güven Şener ve Aygen Kancı katılımcılardan gelen soruları yanıtladılar. Jüri üyeleri Nadir Hasbora, Danyal Kubin ve yedek jüri üyesi Güzin Konuk toplantıya katılamadılar.
Jüri adına konuşan jüri başkanı Görgülü, yarışma geleneğinin sürdürülmesi ve bunun kurumsallaşması adına açılan yarışmanın çok olumlu olduğunu belirterek, yapılması düşünülen 13 hükümet konağı binası arasından yarışmaya çıkan tek yapının Denizli Hükümet Konağı olması nedeniyle Denizli Valiliği’ne teşekkürlerini iletti. Ayrıca, projenin uygulanma safhasında özellikle meslek dışı kurumlardan gelen müdahalelerin gözardı edilerek yarışma nasıl sonuçlandıysa aynı şekilde uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Birinci projenin oybirliğiyle seçildiğini belirten Görgülü, yarışmaya katılan projelerin genelde çok nitelikli ve çıtayı yükselten projeler olduğunu gözlemlediklerini söyledi.
Kolokyumda, çeşitli mimarlık web sitelerinde yapılan bazı yorumların her ne kadar kırıcı olabilse de bu ortamların mimari tartışma ortamlarını geliştirmesi açısından yararlı olduğu, ancak yapılan eleştirilerin isim verilerek yapılması gerektiği çok kez vurgulandı. Vali Erkmen’den bu eleştirilere kırılmaması ve yarışmalar kurumuna inancını yitirmemesi rica edildi.
Yarışmada satınalma ödülü alan Hasan Özbay’ın sorusu üzerine, kentsel ölçekte açılan bu yarışmada tartışılan alanın belediyenin etki alanına girmesi nedeniyle, Valilik ve Denizli Belediyesi’nin ortak çalışacağı ve sürecin her aşamasına katkıda bulunacağı belirtildi. Özbay ayrıca, yarışmada verilen donelerin yetersizliğini ve kent ölçeğinde bir tasarım beklenen yarışmada, kente dair sağlanan bilgilerin karar almak için yeterli olmadığını ifade etti.
Kolokyumda tartışılan bir diğer konu da, çok disiplinli yarışmalarda yaşanan mimar-şehir plancısı-peyzaj mimarı işbirliği ve bunun yarattığı sorunlar oldu. Özbay, bu tür çok disiplinli ekipleri meslek açısından yararlı bulduğunu ancak ekiplerin zorla yapaylaştırılmasına karşı olduğunu dile getirdi. Yarışmada mansiyon alan gruptan şehir plancısı Nilgün Görer Tamer ise yarışma kapsamında meslek alanı tanımlarının açık olduğunu belirterek, kendi grubunda işbirliği içinde çalıştıklarını, ancak kimi zaman “mimarın egosunun tüm süreci biçimlendirecek şekilde baskın” olduğunu dile getirdi. Bunun nedenini, birlikte çalışma disiplinin gelişmemesine bağlayan Tamer, böyle yarışmalar sayesinde biraraya gelerek farklı disiplinlerin birbirini tanıdığını ve anlamaya çalıştığını söyledi. Yarışmaya katılırken kent ölçeğinden yapı ölçeğine ve yapıdan kente gidip gelerek tartışılması gerektiğini ekledi. Kolokyum yöneticisi Semra Uygur da farklı disiplinlerin birlikte çalışmayı giderek öğrendiklerini ve bu durumun altından kalkılacağına inandığını dile getirdi.
Mimarlar Odası Denizli Şubesi Başkanı İbrahim Şenel, 6 ay önce düğmeye basılan bu zor ve sancılı sürecin sonunda elde edilen projenin mutlaka uygulanması gerektiğini, uygulama sürecinde yaşanacak bir aksama ya da sorunun Denizli kamuoyunda hayal kırıklığı yaratacağını vurguladı ve Mimarlar Odası’nın her zaman katkı sağlamaya açık olduğunu ekledi.
Birinci seçilen proje ile ilgili eleştiriler kolokyumda çok tartışılamadı. Mansiyon ödülü alan gruptan Nuray Bayraktar, sivil ve resmî, iki farklı kamusal yüzü biraraya getiren bu yarışmada birinci projenin önerdiği çözümde bu ilişkinin çok doğrudan kurulduğunu belirtti. Çevre ilişkileri ölçütü açısından bakıldığında birinci projede kullanılan daire formun, içine kapalı ve çevreyi yadsıyan bir tasarım kararı oluşturduğunu ekledi.
Peyzaj Mimarları Odası Denizli Temsilcisi Tolga Haydar, birinci projede kullanılan su öğesinin meydanı halktan kopardığı, meydanda tasarlanan gölgelik yapının Atatürk Parkı’na sırtını döndüğü, projede Doktorlar Caddesi’ne bir bağlantının gözükmediği, bir alt-meydan ihtiyacının ele alınmadığı ve Öğretmen Evi, tarihî hamam ve Atatürk Evi’nin alanla bütünleşemediği gibi eleştirilerini dile getirdi.
Jüri üyeleri birinci seçilen projenin yakın çevresini ve kent merkezini tetikleyecek, yeni açılımlara olanak verecek bir proje olduğunu, dairesel çizginin de içe kapalı bir izlenim değil, aksine batı kesiminde tetikleyici bir unsur yaratacağını düşündüklerini belirttiler. Projedeki eksiklikler konusunda tüm önerilerini jüri raporuna yazmak yerine kapsamlı bir toplantıda konuşmayı tercih ettiklerini ve bu konular üzerinde duracaklarını söylediler. Önümüzdeki süreçte valiliğin, belediyenin, Mimarlar Odası’nın, müellif ve kullanıcıların Denizli için bu zenginliği yaratmak adına birlikte çalışması dileğinde bulundular.
Kolokyum, birinci seçilen projenin müellifi Yavuz Selim Sepin’in konuşmasıyla son buldu. Sepin kendisinin de çok mücadele verdiği kamu binalarının yarışmayla elde edilmesi konusunda bu yarışmanın çok önemli bir yeri olduğunu söyleyerek söze başladı. En önemli birinciliği olarak tanımladığı projesinin bir konsept proje olduğunu hatırlatan Sepin, ana fikrin sabit kalması şartıyla tasarımın hep birlikte geliştirileceğini ve eleştirilere açık olduğunu belirtti.
Derleyen: Zeynep Öktem
Mimarlar Odası Yarışmalar Komitesi Yürütücüsü
Bu icerik 5711 defa görüntülenmiştir.