|
403
EYLÜL-EKİM 2018
|
 |
-
Dinçer Demirkent, Dr., Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı
-
Ruşen Keleş, Prof. Dr., AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi
-
Mahmut Nüvit Doksatlı, İç Mimar, Sanat Danışmanı
-
Özgür Gürbüz, Enerji Analisti, BirGün gazetesi yazarı
-
Ayşe Ceren Güler, Arş. Gör., İTÜ Mimarlık Bölümü
-
Binali Tercan, Dr. Öğr. Üyesi, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
-
İkbal Erbaş, Dr. Öğr. Üyesi, Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Bölümü
-
Şebnem Önal Hoşkara, Prof. Dr., Doğu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Bölümü
-
Erdem Üngür, Dr. Öğr. Üyesi, İstinye Üniversitesi Mimarlık Bölümü
-
Pınar Yurdadön Aslan, Şehir Plancısı, Ankara Üniversitesi Coğrafya Bölümü Doktora Öğrencisi
-
Işıl Çokuğraş, Doç. Dr., İstanbul Bilgi Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü
Ceylan İrem Gençer, Doç. Dr., YTÜ Mimarlık Bölümü
-
Selin Yıldız, Dr. Öğr. Üyesi, YTÜ Mimarlık Bölümü
-
S. Güven Bilsel, Prof. Dr. Y. Müh. Mimar / Kent ve Bölge Plancısı
-
Melis Özge Gayretli, Mimar
KÜNYE
|
|
 |
YAYINLAR
BOĞAZİÇİ’NİN TARİH ATLASI
Sedat Bornovalı, Ağustos 2018, Timaş Yayınları, İstanbul, Türkçe, 280 sayfa.
Sanat tarihçisi Dr. Sedat Bornovalı'nın kaleme aldığı "Boğaziçi’nin Tarih Atlası", Timaş Yayınları'ndan çıktı. Kitabın tanıtım metni ise şu şekilde: “İki kıtayı birleştirmek, üç imparatorluğun ağırlığını omuzlarında taşımak şimdiye kadar tek bir şehre kısmet oldu. İstanbul ve Boğaziçi, antik dönemden bugüne çevresindeki tüm siyasi yapıların gözdesi, birçok medeniyetin uğrağı oldu. Bundan 2500 yıl önce Perslerin sandalları birbirine bağlayarak ‘İlk Boğaz Köprüsü’nü yaptıkları yer de burasıydı, Latinlerin Bizans’tan devraldığı yer de, Fatih’in o görkemli fethine sahne olan da, 1624’ün bir Temmuz sabahında ansızın Tarabya kıyılarına çıkan Kazak akınıyla şaşkınlığa düşen de… Kendisi de bir Boğaz çocuğu olan sanat tarihçi Dr. Sedat Bornovalı, dünyada bir örneği daha olmayan Boğaziçi’nin her iki yakasına sıralanmış tarihi ve kültürel mirası, tadına doyulmaz bir incelikle ve zengin görseller eşliğinde anlatıyor. Rotasını Evliya Çelebi’nin o meşhur rüyasında ‘Seyahat ya Resulallah’ dediği Ahi Çelebi Camii’nin önündeki Yemiş İskelesi’nden başlatıyor; her iki yakadaki tarihi yapıları, yalıları, görkemli camileri, çağdaş mimarlık arayışlarını, hatta hikâyesi olan apartmanları sırayla anlatarak Kavaklar’a kadar uzanıyor; Bebek’ten, Galata’dan, Kanlıca’dan, Beykoz’dan, Kandilli semaları ve Aşiyan yollarından ses verip Kız Kulesi’nde sonlanan mavi bir tarih yolculuğuna çıkarıyor.”
Bu icerik 4004 defa görüntülenmiştir.
|
 |
|
|