|
|
|
-
Erhan Öncü, Şehir Y. Plancısı, Ulaşım Plancısı
-
Bülend Tuna,
Mimarlık Dergisi, Temmuz’06 – Şubat’11 arasında Dergi Sahibi
-
Ali Cengizkan, Hikmet Gökmen, Nimet Özgönül, Deniz İncedayı, Ataol Behramoğlu
-
Ela Babalık Sutcliffe, Doç. Dr., ODTÜ, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
-
T. Gül Köksal, Yrd. Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
-
Yonca Kösebay Erkan, Doç. Dr., Kadir Has Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
-
M. Ebru Erdönmez, Doç. Dr., YTÜ Mimarlık Bölümü, 2. Antalya Uluslararası Mimarlık Bienali (IABA), Deneysel Mimarlık İşleri Moderatörü
-
Pınar Dinç Kalaycı, Doç. Dr.,Gazi Üniversitesi, Mimarlık Bölümü
-
Zeynep Eres, Doç. Dr., İTÜ, Mimarlık Bölümü
-
Zeynep Ahunbay, Prof. Dr., İTÜ Mimarlık Bölümü
-
Mine Esmer, Dr., Restorasyon Uzmanı, Mimar
-
Nihan Canbakal Ataoğlu, Öğr. Gör. Dr., KTÜ, Trabzon Meslek Yüksek Okulu, Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü
-
Tülay Zorlu, Yrd. Doç. Dr., KTÜ, İç Mimarlık Bölümü
Serap Faiz, Arş. Gör., KTÜ, İç Mimarlık Bölümü
-
İlker Erkan, Dr., SDÜ, Mimarlık Bölümü
Hasan Ş. Haştemoğlu, Yrd. Doç. Dr., SDÜ, Mimarlık Bölümü
-
Ferhat Hacıalibeyoğlu, Araş. Gör., DEÜ, Mimarlık Bölümü
KÜNYE
|
|
|
MİMARLIK’tan
N. Müge Cengizkan
Türkiye modernleşmesinin sembolik köşe taşlarından birisi olan ODTÜ’ye, “Yol medeniyettir” düsturu üzerinden çekilen postmodern balans ayarı, otomobil ideolojisinin politik biçemini işaret ediyor. Önermenin göstereni, yol medeniyettir, idi. Medeniyetin düz çizgisel tarihi üzerine çıkacak hiçbir varlık, yolu tıkamamalıdır. Kısa bir süre önce, ODTÜ sit alanı içinden geçecek yol ile ilgili ODTÜ ve Ankara Büyükşehir Belediyesi, üniversite tarafından hazırlanan koruma amaçlı imar planı hükümlerine uyulması koşuluyla, 1990’lı yıllardan beri kent için ulaşım programının şurasında ya da burasında yer alan yolun uygulamaya geçirilmesi konusunda mutabık kalmışlardı. Mahalle halkı ve Ankara kent muhalefeti ise yolun, 1990’lı yıllardaki niteliğinden çıkartıldığını, yolun otoban olarak tasarlandığını, yeni planlama ile mahalle arasından otoban geçirileceğini vurguluyor, projenin ODTÜ ormanından geçmesini eleştiriyor ve yolu istemiyordu. Son günlerde neredeyse Ankara’nın yerel yönetimlere doğru temel gündemi ODTÜ Yolu oldu. Tüm bu sıcak tartışmalar sürerken, Ekim ayı içinde ODTÜ Koruma Amaçlı İmar Planları Bakanlık tarafından onaylandı. Planların askıya çıkması ardından, üniversite tarafından sunulan koruma amaçlı imar planı üzerinde esaslı değişiklikler yapıldığı, yeni plan hükümleriyle ODTÜ’den hizmet payı niteliğinde DOP alınmasının, ODTÜ arazisinde yeni yapılaşmalara yol verilmesinin sözkonusu olduğu görüldü. Belediyenin ve planları değiştirerek onaylayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yoldan ya da medeniyetten beklentisi plan hükümleriyle somutlaşmıştı. Bu rahatsızlığa karşı üniversite ve zaten en başından beri yola kategorik olarak karşı çıkan yurttaşlar itiraz etmeye hazırlanırken, askıdaki plan kesinleşmemiş olmasına karşın bir gece ansızın ODTÜ arazisinin telleri kesilerek yolun geçeceği alana girildi. Belediye ekipleri, 50 kamyon yüzlerce işçiyle birlikte bayramın son gecesi 3000’den fazla ağacı sabaha kadar keserek ODTÜ ormanına fiziki müdahalede bulundu. Olayın yasadışılığı bir yana, aylarca süren görüşme ve kurumlararası mutabakata rağmen, plan askıdan indiği anda bu ağaçların kesilmesiyle ilgili yetkiye belediyenin kavuşacak olmasına rağmen ODTÜ arazisine girilmesi, tüm bir yol tartışmasının ekseninin değişmesine yol açtı.
Bir modernleşme projesi olarak yol yapmak, ‘ilerleme’nin, ‘büyüme’nin ve ‘refaha kavuşma’nın bir aracı olarak görüldü. Otomobil hamlesinin yapıldığı 1980 sonrasında ise yol kendinden önceki tüm projelerden daha büyük anlamlar içeriyordu. Kent mekânının yeniden inşası, kentsel rantın paylaşılması, sosyal ve ekonomik hayatın yeniden tanımlanması, yol ve inşaatları temelinde şekilleniyordu. 2000’li yılların finansal birikim rejiminde de başat öğe olan yol inşaatı, Üçüncü Köprü, İzmir-İstanbul Otoyolu, Kanal İstanbul, Üçüncü Havaalanı yatırımlarıyla kendini dışa vuruyordu. Kentsel toprağın yeniden değerlenmesinde, sermaye birikiminde konut-yol ve yeniden mekân inşası sürecinin taşıdığı merkezi önem, bu konuda en ufak bir ödünü bile iktidar açısından imkânsız hale getirmişti. Sorunu ormanların korunması ya da kentsel mekânın nasıl üretileceği meselesi olarak görenler, yolun iktisadi zorunlulukları açısından okuyanların gösterdiklerinin anlamına dikkat kesilmelidir.
Bu icerik 6760 defa görüntülenmiştir.
|
|
|
|