374
KASIM-ARALIK 2013
 
MİMARLIK’tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

  • “Yol” Üzerine
    Ela Babalık Sutcliffe, Doç. Dr., ODTÜ, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü

YAYINLAR



KÜNYE
KIRDAN KENTTEN

Trakya’da Bir Kasaba: KAYNARCA

Zeynep Eres, Doç. Dr., İTÜ, Mimarlık Bölümü

Kaynarca, İstanbul’u Trakya üzerinden Balkanlar’a bağlayan üç ana yol aksından biri olan, Istranca Dağları’nın güney eteğini izleyerek Vize, Pınarhisar ve Kırklareli’ne ulaşan yolun üzerinde, Pınarhisar’ın hemen beş kilometre batısında yer alır. Geleneksel yerleşme düzeni, hâlâ varlığını sürdüren tarihî evleri ve süregelen toplumsal yapısıyla Kaynarca, özgün karakterini büyük ölçüde koruyan bir Trakya kasabasıdır.

Kaynarca, Osmanlı belgelerinde Müslim ve gayrimüslimlerden oluşan bir yerleşim olarak geçmektedir. Yerel halkla yapılan görüşmelerde Kaynarca’da geleneksel Bulgar, Rum ve Türk mahallelerinin bulunduğu öğrenilmiştir. 19. yüzyılın son çeyreğinde yaşanan çok sayıda savaş, göç hareketlerini tetiklemiş ve başta 93 Harbi (1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı) olmak üzere çeşitli savaş dönemlerinin ardından Kaynarca’ya Balkanlardan Türk göçmenler gelmeye başlamıştır. Balkan Savaşları sürecinde Bulgarların bölgeyi terketmesi ve ardından 1923’te Lozan Mübadelesi’yle Rumların gitmesi sonucu yerleşmede gayrimüslim nüfus oldukça azalmış, buna karşın başta Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya olmak üzere Balkanların farklı bölgelerinden gelen kalabalık bir Türk nüfus oluşmuştur.

Kaynarca’da 19. yüzyıldan günümüze ulaşan, tarihî iki katlı kâgir ve ahşap evlerin sayısı çok fazla değildir. Buna karşılık 20. yüzyıl başından beri kırsal kökenli göçmenlerin geleneklerine bağlı olarak tek katlı köy evi niteliğinde yapılaşma artmıştır. Sokak ve parsel biçimlenişini bozmayan bu yeni yapılaşma zaman içinde çoğu eski yapının yerini almış, ancak yerleşmenin yüksek taş duvarlarla sınırlandırılmış avlulu ve bahçeli ev düzeni ile eğrisel dar ve kimi yerde çıkmaz sokakla sonlanan yol dokusu bugüne kadar varlığını sürdürmüştür. Bugünkü Kaynarca, yerleşme biçimlenişinde geçmişin birikimini sürdürmekte, mimaride ise çokkültürlü tarihinin izlerini taşımakla birlikte, esas olarak 20. yüzyıl başı göçmen kimliğinin egemen olduğu bir kasabadır. Göçmenler hem kendi mimari geleneklerini taşımışlar, hem de burada karşılaştıkları eski yapıların bir kısmını dönüştürerek, bir kısmını da kendi ek yapılarıyla bütünleştirerek kullanmışlardır. Bunun yanı sıra erken Cumhuriyet döneminde Trakya’nın kalkındırılması amacıyla kurulan Trakya Umumi Müfettişliği’nin yoğun bayındırlık uygulamalarının da Kaynarca’nın fiziksel kimliğinde önemli bir etkisi olmuştur. Görkemli bir ilkokul, fenni hayvancılık tesisleri, kavaklıklar, geleneksel dokunun hemen doğusunda ızgara planlı sokak dokusu ve tip projeye göre inşa edilmiş göçmen evleri erken Cumhuriyet döneminin kırsal alanda çağdaşlaşma çabalarının ürünleri olmuştur. Günümüzde bunların bir kısmı yokolmuş olsa da Kaynarcalıların hafızalarında hâlâ yaşamaktadır.

Kaynarca günümüze kadar toprağa yönelik rant baskılarının uzağında, kimliğini koruyan sakin ve huzurlu bir kırsal yerleşme olarak varlığını sürdürmüştür. Ancak genç nüfusun çoğunluğunun büyük kentlerde yaşamayı yeğlemesi, kalanların da çiftçilik yerine yakın çevredeki fabrikalarda çalışmayı tercih etmesi geleneksel yaşam biçiminde değişimi tetiklemektedir. Kaynarca’yı bekleyen tehlike ise, Trakya için planlanmakta olan otoyol, hızlı tren gibi büyük bayındırlık projelerinin ve sanayi tesislerinin komşuluğunda kökten değişime uğrama riskidir.

RESİMLER

Görseller yazara aittir.

1. Kaynarca'nın geleneksel sokak biçimlenişi.

2. 1930'lu yıllarda Bulgaristan göçmenleri için yapılan ızgara planlı yerleşim birimi.

3. Yerleşmenin merkezî kesiminde iki katlı tarihî bir ev.

4. Avlu içinde iki katlı tarihî bir yapı.

5. İki katlı görkemli bir tarihî yapı.

6. 20. yüzyıl başından tek katlı tipik bir göçmen evi.

Bu icerik 5405 defa görüntülenmiştir.