408
TEMMUZ-AĞUSTOS 2019
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

  • Mryleia Antik Kenti: Tarihin Üzerinde Yapılaşmak
    Defne Benol , Mimarlar Odası Bursa Şubesi önceki dönem MD-ÇED Kurulu Sekreteri
    Kübra Eğri, Mimarlar Odası Bursa Şubesi Mesleki Denetim Görevlisi
    Belçin Balçık, Mimarlar Odası Bursa Şubesi Mesleki Denetim Görevlisi

  • İyi İnsan, İyi Mimar
    Nilgün Fehim Kennedy, Dr., Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Emekli Öğretim Görevlisi

  • Alglerle Yeşeren Cepheler
    Ayça Tokuç, Doç. Dr., DEÜ Mimarlık Bölümü
    Gülden Köktürk, Yrd. Doç. Dr., DEÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü
    Kutluğ Savaşır, Yrd. Doç. Dr., DEÜ Mimarlık Bölümü

YAYINLAR



KÜNYE
ETKİNLİK

UIA Bakü’den Notlar

Tonguç Akış, Doç. Dr., İYTE Mimarlık Bölümü

7-11 Haziran 2019 tarihleri arasında Bakü’de toplanan UIA, “Tarihî Kentlerde Kitle Turizmi” başlığıyla düzenlediği forumun yanı sıra iç işleyişle ilgili genel kurul ve toplantılarını gerçekleştirdi. Yapılan tartışmaları kısaca özetleyen Tonguç Akış, çıkan sonuç bildirgesinde ve konuşmalarda kentlerdeki markalaşma baskısı ve piyasa koşullarının hissedildiğine dikkat çekiyor. Forum kapsamında düzenlenen sergide yer alan Türkiye’nin “Overtourism in Historic Cities of Turkey” adlı sergisine de Ayşe Ceren Güler’in kaleminden hızlı bir bakış atıyoruz.

 

Bu yılki Uluslararası Mimarlar Birliği’nin Forum toplantıları ve Genel Kurulu Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleşti. Organizasyonu UIA ve Azərbaycan Memarlar İttifaqı düzenledi. 7-9 Haziran’da Forum, 10 Haziran’da 137. UIA Konsey Toplantısı, 11 Haziran’da da gündemi UIA’nın yönetmelik değişikleri ile şekillenen Olağanüstü Genel Kurulu yapıldı. Forum akşamları da Bakü kentinin İçerişeher dışındaki turistik bölgelerine ziyaretler yapılarak turizm konusunda gelişmekte olan kentin potansiyel kitle turizmi sorunlarının hazirun ile birlikte deneyimlenmesi sağlandı. Bunların yanında 4. Uluslararası Mimarlık Ödülleri için aday projeleri sergisi Zaha Hadid’in tasarladığı yapının boşluklarını süsledi. UIA ve UMAR (Uluslararası Akdeniz Mimarlar Birliği) komitelerinin sergileri de bu sergiye eşlik etti. Karabağ’da tahrip edilen tarihî çevreye ait eserlerin dökümünü ortaya koyan sergi de etkileyiciydi.

FORUM

Bilindiği üzere, uluslararası düzeyde düşük maliyetli turizm hareketliliği, tarihî çevrelerde ziyaretçi yığınına neden olmaktayken, bir yandan da kentlerde kalıcı tahribata, nüfusta belirgin demografik kaymalara, yerel seviyede değersizleşmelere, turizm piyasasında küçük işletmeler için tıkanmalara, yüksek fiyatlamalara ve kentlerin kimliklerinin yok olmasına yol açmaktadır. UIA Forumun amacı, mimarlar ve diğer aktörler ile birlikte, bu sorunların tespiti ve tartışılması yoluyla tarihî kentlerde turistlerin uyumuna yardımcı olabilmek olarak belirlendi. Bu çerçeve doğrultusunda belirlenen ana başlık “Tarihî Kentlerde Kitle Turizmi”, Haydar Aliyev Merkezi’nin alışılmadık mekânlarında üç gün süren oturumlarda görüşüldü.

Forumun yapısı; beş ayrı panel tartışmaları arasında, tarihî kentlerde turizmi yönetimi için mimari çözümleri içeren sunuşların birlikteliği ile kurgulanmıştı. Açılışı Azerbaycan Devleti temsilcisi, Elbay Gasim-Zada (Azərbaycan Memarlar İttifaqı Başkanı) ve Thomas Vonier (UIA Başkanı) üstlendiler. Destek Deklarasyonunu Mechtild Rössler (UNESCO Dünya Mirası Merkezi Başkanı), Sayılarda Turizm sunuşunu ise Michel Julian (Turizm Piyasası İstihbarat ve Rekabet Kıdemli Çalışanı, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü - UNWTO) yaptı. Doç. Dr. Iman O. Gawad (Uluslararası Akdeniz Mimarlar Birliği - UMAR Sekreteri) Mısır’daki Helwan Üniversitesi’nden katılarak konuyla ilgili mimari örnekler sundu.

İlk gün, “Mirasın Kullanımları ve Onarımı” başlıklı oturumda moderatör Prof. Dr. Sabina Hajiyeva (Mimari Yapılar ve Anıtlar Restorasyonu Bölüm Başkanı, Azerbaycan Mimarlık ve İnşaat Üniversitesi) idi. Panelistler ise; Vikas Dilawari (Hindistan - Kentsel Koruma Mimarı, Vikas Dilawari Architects), Prof. Dr. Dalila ElKerdany (Mısır - Kahire Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Mimarlık ve Kentsel Tasarım), Doç. Dr. Rizvan Bayramov (Azerbaycan - Azerbaycan Mimarlık ve İnşaat Üniversitesi, UIA Miras ve Kültürel Kimlik Çalışma Programı Yardımcı Yöneticisi), Amalia Androulidaki (Yunanistan - Yunan Kültür Bakanlığı, Restorasyon, Müzeler ve Teknik İşler Genel Müdürü), Doç. Dr. Lynne Dearborn (ABD - Illinois Üniversitesi Mimarlık Bölümü) oldular. Tarihî yapılı çevrelerde kültürel mirasların erişilebilirliği ve onarımı çerçevesinde, tüm dünyadan ortaya konan sorunlar ve örnekler zengin bir içerik oluşturdu. Gün sonunda, Bakü kent turu rehberler işleğinde gerçekleşti.

İkinci gün, birinci oturumda konu “Turizm Sektörü ve Dijital Araçlar” olarak belirlenmişti ve moderatörlüğü Prof. Dr. Richard A. Engelhardt (ABD – Hong Kong Üniversitesi, UNESCO Asya ve Pasifik Bölge Kültür Danışmanı) yaptı. Panelistler ise; Matt Benson (Australya – Coğrafyacı / Demograf, Think City Malaysia Program Yöneticisi), Ilgar Isbatov (Azerbaycan - Bakü Devlet Teknoloji Enstitüsü Yöneticisi, Azərbaycan Memarlar İttifaqı Kentsel Planlama Komisyonu Başkanı, UIA Sosyal Habitat Çalışma Programı Yöneticisi), Sito Veracruz (İspanya - FairBnB Kooperatifi Kurucu Ortağı), Balint Kadar (Macaristan - Kent Akademisyeni ve Plancısı, Budapeşte Teknoloji ve Ekonomi Üniversitesi, Kentsel Planlama ve Tasarım Bölümü), Nagore Espinosa (İspanya - in2destination Yöneticisi, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü Danışmanı, Deusto Üniversitesi Öğretim Elemanı) oldular. Teknolojik yeniliklerle şekillenen yeni turizm biçimlerine örnekler tartışıldı ve olası alternatif çözümler değerlendirildi. Akademik alandaki az sayıda turizm araştırmalarının sektöre olası katkısı sorgulandı ve turizm alanındaki güncel bilgi yetersizliğinin akademik çalışmalar yoluyla arttırılması hedefi ortaya kondu.

İkinci oturumun başlığı “Ekonomik Etkenler” olarak belirlenmişti ve oturum başkanı Michel Julian, (Turizm Piyasası İstihbarat ve Rekabet Kıdemli Çalışanı, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü - UNWTO) oldu. Panelistler ise; Richard A. Engelhardt (ABD - Hong Kong Üniversitesi, UNESCO Asya ve Pasifik Bölge Kültür Danışmanı), Prof. Dr. Ezio Micelli (İtalya - Gayrimenkul Ekonomisi Bölümü, Venedik UNESCO İşletme Programı için Venedik Kent Encümeni), Corinna Del Bianco (İtalya - Life Beyond Tourism Yöneticisi, Romualdo Del Bianco Vakfı), Asgar Alakbarov (Azerbaycan - İçerişeher (Bakü Tarihi Kent Merkezi) Devlet Tarihi-Mimari Mirası Yönetim Kurulu Başkanı) oldular. “Turistler evine, mültecilere hoş geldin”, “Senin selfin benim kiramı artırıyor”, “Sahiller hepimizindir”, “Senin tatilin, benim her günüm” sloganlarıyla beliren yerel tepkiler ve dayanışma ağları tartışıldı. Ekonomi ve turizm ilişkisinden doğan kontrolsüz ve vahşi tahribatın önlenmesinde yereldeki aktörler ile işbirliğinin altı çizildi.

Üçüncü oturumun başlığı “Düzenleyici Tedbirler”, başkan ise Nagore Espinosa (İspanya - in2destination Yöneticisi, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü Danışmanı, Deusto Üniversitesi Öğretim Elemanı) idi. Panelistler ise; Laurence Loh (Malezya - Koruma Mimarı ve Kültürel Miras Uzmanı, Badan Warisan Başkan Vekili), Sito Veracruz (İspanya - FairBnB Kooperatifi Kurucu Ortağı), Balint Kadar (Macaristan - Kent Akademisyeni ve Plancısı, Budapeşte Teknoloji ve Ekonomi Üniversitesi, Kentsel Planlama ve Tasarım Bölümü), Asgar Alakbarov (Azerbaycan - İçerişeher (Bakü Tarihi Kent Merkezi) Devlet Tarihi-Mimari Mirası Yönetim Kurulu Başkanı), Prof. Dr. Celia Martinez Yáñez (İspanya - Tarihi Miras ve Mimarlık Bölümü, Seville Mimarlık Okulu, Elhamra Konsey Üyesi) oldular. Yasal tedbirlerin ve bütüncül planların eksikliği bu oturumda daha yoğun tartışıldı. Dünya mirası olarak sahiplenilen müştereklerin paylaşılması ve deneyimlenmesindeki kurullar değerlendirildi. Somut ve soyut kültürel mirasın yönetimi örnekler yoluyla tartışıldı. Günün sonunda, Gobustan bölgesine, Bakü kentinin tarihî köklerine, mağara resimleri yoluyla ziyarette bulunuldu. Coğrafya ve tarihin uyumu ve zenginliği batan güneş eşliğinde deneyimlendi.

Üçüncü gün ilk oturumda konu “Eğitim ve Farkındalık” olarak belirlenmişti. Moderatör Prof. Dr. Sabina Hajiyeva (Mimari Yapılar ve Anıtlar Restorasyonu Bölüm Başkanı, Azerbaycan Mimarlık ve İnşaat Üniversitesi) idi. Panelistler ise; Corinna Del Bianco (İtalya - Life Beyond Tourism Yöneticisi, Romualdo Del Bianco Vakfı), In-Souk Cho (Güney Kore - UIA Miras ve Kültürel Kimlik Çalışma Programı Ortak Yöneticisi, ICOMOS Başkan Yardımcısı), Prof. Dr. Stefano Francesco Musso (İtalya - Cenova Üniversitesi Restorasyon Bölümü, EAAE Eski Başkanı), Marla Haber Goldstein (İsrail - Miras Restorasyon Uzmanı, Marla Haber Goldstein Architecture) oldular. Çocukların ve okullarının farkındalık oluşturmadaki potansiyeli defalarca tekrarlandı. Kitlenin turizm alanına gelmeden önceki eğitimine özen gösterilmesi için farklı kültürlerdeki alternatif yaklaşımlar tartışıldı. Turizm alanlarında, yereldeki aktörlerin eğitimlerinin de yeniden ele alınması gerekliliği belirtildi. Sektörün sürdürülebilirliğinin mekânsal, ekonomik, kültürel ve sosyal boyutları ele alındı. Gün sonunda, Abşeron Yarımadası gezisi yapıldı. Zerdüştlerin Ateş Tapınağı deneyimlenerek Bakü’nün inanç zenginliğine tanıklık edildi. Yeni tamamlanan yanardağ alanının ziyareti ile bölgenin coğrafi bereketi, yerüstü ve yeraltı çeşitliliği deneyimlenmiş oldu.

Tüm katılımcıları ödüllendirmesi ile sonlanan forum etkinliği tek sayfalık bir bildirge ile taçlandırıldı: Bakü Deklarasyonu: Turizm ve Miras - Mimarlık, Planlama ve Tasarım: Kitle Turizmi Çağında Mirasın Korunması için Notlar.(1) UNESCO metinlerine atıf ile başlayan bu metin özetle, küresel düzeydeki turizm akımının tarihî alanlar üzerindeki baskısının azaltılması yönünde ve kentlerin korunması ve yaşatılması doğrultusunda yeni bir birlikteliğe çağrı oldu. Bu çağrı turizm ve ilgili sektörlerden temsilcilerin, dünya ölçeğindeki kurum ve kuruluşların dayanışmasını hedeflediği gibi, yaşanan tahribatların önlenmesinde yerellikler ile ortak çalışmaları da hedeflemektedir. Deklarasyonda imzası bulunan UIA Başkanı Thomas Vanier ve Elbay Gasimzade (Azərbaycan Memarlar İttifaqı Başkanı), bu metinle eşitlikçi ve sürdürülebilir bir turizmin sağlanması yolunda tüm paydaşlara bir kez daha seslendiler ve sorunların çözümlenmesindeki mimari tasarım ve planlama kalite ilkelerini ve sorumlulukları hepimize yeniden hatırlatmış oldular.

GENEL KURUL

Bakü’de 11 Haziran’da yapılan UIA Olağanüstü Genel Kurulu yönetmelik değişiklikleri gündemiyle toplandı. Bu talepler daha önceki bölge toplantılarında da şekillenmişti ve özellikle de Atina’daki ikinci bölge toplantısında dile getirilmişti. Yeni sayılabilecek bir süredir başkan olan Thomas Vanier yönetiminin, kimi değişiklik önerileri oldukça belirgin bir oy çokluğu ile kabul edildi.

Bu değişiklikler genel kurulun karar alma çoğunluk oranının azaltılmasını da içermekteydi ve oran 3/4'ten 2/3’e indi. Yapılan değişikliklerle komisyonların belirlenmesi ve karar alma biçimleri de etkilenmiş oldu. Yönetim adına daha kolay karar alma yöntemi belirlenirken delegelerin her birinin ikna edilerek karar almayı etkileme geleneğinden de uzaklaşılmış oldu.

Yöneticilerin sürelerinin artırılması konusunda da değişiklikler yapıldı. Yönetimlerin daha uzun görev alma imkânının önü açılmış oldu. Daha önce yöneticilik yapmış kişilerin deneyim süreleri, bir seferliğine mahsus olmak üzere uzatılmış oldu. UIA Genel Kurullarında ev sahipliği yapan kentlerin aynı zamanda Dünya Mimarlık Başkenti olması yönünde yapılacak belirlenme biçimi değiştirildi ve karara bağlandı. Bu yöntem değişikliğiyle, UNESCO ve UIA ilişkileri daha belirgin hale geldi. Dünya Mimarlık Başkenti seçimi yönteminde, UIA Genel Kurulu ve Konsey üyelerinin yetkileri kısıtlandı. Birlik dilleri içine Çince (Mandarin) ve Arapça da katılmış oldu. Fahri üyelik belirleme yöntemi de değiştirilerek sadece ülkelerin aday gösterebilme hali genişletilerek UIA konseyinin aday gösterebilmesi yetkisi de eklenmiş oldu. Mali konularda ise, Birliğe ilk kez üye olacak ülkelere başvuru aidatları konusunda yeni başvuranlara yönelik iyileştirmelere gidildi, Birlikten türlü nedenlerle ayrılan üyelerinin tekrar üye olabilmesi konusundaki aidat ücretlendirmelerinde de yeni düzenlemeler yapıldı.

DEĞERLENDİRME

Elbette, UIA Forumu ve Genel Kurulu küresel ölçekte ortaya çıkan siyasi durumdan ve gündemlerden bağımsız değerlendirilmemeli. Özellikle neo-liberal ekonomi ve etkileri, kılcal ve küresel düzeyde halkları baskıladığı gibi uluslararası kurumsal yönetimlerde ve turizm yoluyla tarihî yapılı çevrelerde de ekonomik, kültürel ve sosyal bir çözülmeyi tetiklemekte. Kitle turizminin tarihî yapılı çevre üzerindeki etkilerinin tartışıldığı UIA Forumu’nun başlığının belirlenmesinde de, içeriğinin oluşturulmasında da, çıkan bildirgenin dilinde de bu baskı hissedilmekte. Kentsel ve küresel yoksulluk tartışmalarından bağımsız, mekânsal eşitsizliğin ve temel hakların yıpranmasını görmezden gelen, kentliyi özne olarak ıskalayan, uzmanları tarafından tarihin en büyük göçünün yaşandığı söylenen Ortadoğu halklarının kitlesel hareketine değinilmeden geçilen, küresel ekonomik krizi tahlil etmeyerek aradan sıyrılan Bakü forumu, Hadid’in pürüzsüz ve gösteriş dolu mekânları içinde, dünyanın mekânsal gerçekliğinden uzaklaşmış ve nitelikli bir kalabalık yoluyla belirecek bir dayanışma fırsatını da maalesef kaçırmış oldu. Belki de Temmuz başında Roma’da yapılacak UMAR Genel Kurulu ya da Riga’da yapılacak “Göç” temalı ikinci bölge toplantısı başka bir dünyanın mümkün olabileceği bir birliktelik sunabilir. Ancak, çatı örgütümüz UIA Genel Kurulu’ndaki yönetmelik değişiklikleri bize şimdilik pek umut vermiyor. Demokrasiden uzaklaşmayı ve statükoyu derinleştirmeyi hedefleyen değişiklikler maalesef bu umudu azaltıyor. Kentlerde markalaşma ve piyasa koşulları, üst yönetimlerimizde baskın yönetişim teknikleri kaplamış görünse de, komisyonlardaki görev alma biçimlerimiz, ulusal gündemlerimizde ısrarımız ve yeni yapılacak seçimlerde etkili çabalarımızla bu hava bir miktar değişebilir.

NOTLAR

1.“BAKU Declaration: Tourism and Heritage”, https://www.uia-architectes.org/webApi/en/news/baku-declaration:-tourism-and-heritage.html [Erişim: 28.06.2019]

 

“Overtourism in Historic Cities of Turkey” Sergisi

Ayşe Ceren Güler

Dr., Mimar

Tarihî kentlerde kitle turizmine bağlı yaşanan problemlere dikkat çekmeyi ve hem mimar hem de diğer aktörlerin tarihî yerleşimlerle turistler arasında geliştirilecek uyuma nasıl katkı sağlayabileceklerini tartışmayı amaçlayan UIA Uluslararası Forum kapsamında, çeşitli ülkelerden temsilcilerin katılımıyla konuyla ilgili örneklerin yer aldığı bir sergi düzenlenmiş ve kitle turizminin etkileri vurgulanmıştır.

TMMOB Mimarlar Odası da küratörlüğünü Zeynep Eres (İTÜ), Koray Güler (MSGSÜ) ve Ayşe Ceren Güler’in üstlendiği “Overtourism in Historic Cities of Turkey” başlıklı sergi ile forumda yerini almıştır. Sergide Türkiye’de turizmin tarihî yerleşimlerdeki etkisi; kentsel alanlar, anıtlar, kırsal alanlar ve arkeolojik alanlar olmak üzere dört farklı kategoride ele alınmış ve bu yaklaşım dört ayrı paftadan oluşan pafta tasarımında da belirtilmiştir. Bu çerçevede sergi izlendiğinde ekonomik olarak sağlayacağı katkılar ön planda tutularak gelişimi desteklenen turizmin doğru yönetilemediğinde gerek arkeolojik alanlar ve tarihî kentsel alanlar gerekse kırsal alanlar üzerindeki etkileri ile kültür mirasının korunması konusunda yarattığı yıkıcı etki düşündürücüdür.

Tarihî kentsel alanlarda turizm, koruma alanına yapılan yatırımların artmasını sağlayarak katkı sağladığı gibi, iyi yönetilemediği durumlarda da ciddi bir tehdit olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, Mardin tarihî kent merkezinde turizmin geliştirilmesi adına birçok yapı restore edilmiştir. Ancak tamamlanan çalışmaların ardından tarihî yapıların çoğuna turizm işlevi verilmiş, merkezde ikamet eden sakinlerin sayısı oldukça azalmıştır. Bir diğer örnek ise

Türkiye’de yerli ve yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen şehirlerden olan ve “marka kent” haline gelen İstanbul’dur. Dijital çağ ve sosyal medyanın etkisi kentte turizm alışkanlıklarını farklı bir noktaya taşımıştır. Ziyarete kapalı olmasına rağmen çekilen bir reklam filminin ardından sosyal medyadaki paylaşımlarla birlikte gün geçtikçe artan ziyaretçi sayısıyla kubbesi çöken Büyük Valide Han bu konudaki çarpıcı örneklerdendir.

Korunması gerekli anıtsal yapıların artan turizm baskısı nedeniyle tehdit altında oldukları görülmektedir. İstanbul Tarihi Yarımada’da, dünya miras alanı sınırları içinde yer alan Topkapı ve Ayasofya müzeleri, 2018 yılında üç milyonu bulan ziyaretçi sayılarıyla Türkiye’de en çok ziyaret edilen müzelerdir. Ancak ziyaretçi yönetiminin sağlanamaması, söz konusu anıtsal yapıların korunmaları önünde ciddi bir engel olarak karşımıza çıkmaktadır.

Oldukça hassas olan kırsal peyzajlar turizm baskısı sonucunda hızlı bir değişim yaşamaktadır. Turizmin gelişmesiyle birlikte, artan talepten ekonomik olarak fayda sağlayabilmek adına geleneksel kırsal yaşam kırılgan hale getirilmektedir. Ayder Yaylası’nda turizmle birlikte artan kaçak yapılaşma geleneksel kırsal dokunun kaybolmaya başlamasına neden olmuştur. Cumalıkızık gibi turizm alanında son yıllarda büyük artış yaşayan kırsal yerleşimlerde de geleneksel yaşamdan uzaklaşıldığı, kültürel kimlik kaybı tehdidinin söz konusu olduğu gözlenmektedir.

Türkiye’nin dünya miras alanlarının büyük çoğunluğunu oluşturan arkeolojik alanlar, ziyaretçi yönetimi konusundaki eksiklikler nedeniyle kitle turizmi tehdidiyle karşı karşıyadır. 2018 yılında 1.555.559 kişi sayısıyla Türkiye’de yerli ve yabancı turistler tarafından en fazla ziyaret edilen Efes bu konuda ilk akla gelen yerlerdendir. Patara Antik Kenti gibi ziyaretçi sayısı daha az olan arkeolojik alanlarda ise turizm beklentisiyle yapılan rekonstrüksiyon uygulamalarının koruma konusunda tehdit oluşturduğu görülmektedir. Benzer bir tehdit uluslararası festivallerde 10.000 kişilik izleyici kapasitesiyle kullanılan Aspendos Tiyatrosu için de geçerlidir.

Turizmin artık sadece geçmiş yıllarda olduğu gibi doğal ve kültürel miras değerlerinin tanıtılması için desteklenen ve ekonomik getiri sağlayan bir sektör olmadığı, dünyanın birçok yerinde olumsuz etkileri nedeniyle yönetimi için mücadele verildiği anlaşılmaktadır. Türkiye’de de durum marka kent haline gelen kentsel alanlar, çok sayıda yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği arkeolojik alanlar ve anıtsal yapılar, hassas çevreler olan ve turizm baskısıyla hızlı bir değişim süreci yaşayan kırsal alanlar için kritiktir.

 

Bu icerik 3024 defa görüntülenmiştir.