408
TEMMUZ-AĞUSTOS 2019
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

  • Mryleia Antik Kenti: Tarihin Üzerinde Yapılaşmak
    Defne Benol , Mimarlar Odası Bursa Şubesi önceki dönem MD-ÇED Kurulu Sekreteri
    Kübra Eğri, Mimarlar Odası Bursa Şubesi Mesleki Denetim Görevlisi
    Belçin Balçık, Mimarlar Odası Bursa Şubesi Mesleki Denetim Görevlisi

  • İyi İnsan, İyi Mimar
    Nilgün Fehim Kennedy, Dr., Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Emekli Öğretim Görevlisi

  • Alglerle Yeşeren Cepheler
    Ayça Tokuç, Doç. Dr., DEÜ Mimarlık Bölümü
    Gülden Köktürk, Yrd. Doç. Dr., DEÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü
    Kutluğ Savaşır, Yrd. Doç. Dr., DEÜ Mimarlık Bölümü

YAYINLAR



KÜNYE
CUMHURİYET DÖNEMİ MİMARLIĞI

Modernin Yereldeki İzleri: Giresun Fiskobirlik Yapı Kooperatifi “Birlik Evleri”

Özgür Demirkan, Dr. Ögr. Üyesi., Giresun Üniversitesi Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü
Salih Salbacak, Dr. Ögr. Üyesi., Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İç Mimarlık Bölümü

Cumhuriyetin ilanından sonra hızlanan imar hareketleri, büyük şehirlerin yanı sıra Anadolu kentlerini de yeniden şekillendirerek modern bir yapılaşma getirdi. Giresun’da önemli bir yenilik olarak inşa edilen yüksek katlı Birlik Evleri’ni ele alan yazarlar, hem önemli bir konut elde etme yöntemi olan kooperatifçilik kavramına hem de Giresun’un şehirleşme tarihine değiniyorlar.

 

YAPI KOOPERATİFLERİ VE GELİŞİM SÜRECİ

Cumhuriyet dönemi ile birlikte merkezden periferiye yayılan modernleşme eksenli kalkınma sürecinde devletçi politikalar etkili olmuş ve devlet yatırımları merkez dışında yer alan Anadolu kentlerinin gelişmesine ivme kazandırmıştır. Anadolu’da artan nüfusun ve yeni toplumsal sınıfların ihtiyaçlarını karşılayacak yapılar inşa edilerek geleneksel yerleşim dokuları içerisinde kalan bu yeni yapılar hem simgesel hem de toplumsal bağlamda bulundukları kentlerdeki modernleşmeyi temsil etmişlerdir. Artan konut ihtiyacına çözüm olarak düşünülen yapı kooperatifleri, 1950’li yıllardan itibaren sayılarının hızla arttığı Anadolu’da kamu çalışanlarının konut sahibi olabilmelerinin güvenilir bir sistemi olarak görülmüştür. Devlet tarafından desteklenen ve finansman sağlanan bu kooperatifler merkezden yayılan yeni bir konut tipolojisi olarak da Anadolu’nun farklı kentlerinde uygulanmıştır.

Ülkemizde yapı kooperatifleri, genel olarak devletçilik eksenli kalkınma hareketleri sonucunda sanayileşen kentlerin ve artan nüfusun konut ihtiyacının karşılanması amacıyla ortaya çıkmıştır. Bu eksende 1923-30 yıllarındaki kooperatifçilik anlayışı konut sorunu çözümünün bir yolu olarak görülürken özellikle Ankara’nın konut ihtiyacının karşılanmasında kooperatifçilikten yararlanılmaya çalışılmıştır.(1) 1930-1940 aralığında ise başta Ankara, İstanbul, İzmir gibi merkez kentler olmak üzere, ülke genelinde 56 konut kooperatif kurulduğu bilinmektedir. Ancak bu süre içerisinde sadece Ankara’da bulunan yedi kooperatifin inşaatı tamamlanabilmiştir.(2) Daha sonra 1940-1950 yıllarına gelindiğinde özellikle devlet çalışanlarına konut edindirme çalışmaları ön plana çıkmıştır. Konut üretiminin bireysel üretimle sınırlı kalması ve konut talebinin hızla artması karşısında kamu desteğiyle kooperatifler kurulmaya çalışılmış, kanuni düzenlemelerde konut kooperatiflerine ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Ancak savaş sırasında yaşanan ekonomik durgunluk savaşın sona ermesiyle değişmiş, devletçi politikaların desteklediği kalkınma atılımlarının yerini liberal ekonomi söylemleri alarak konut üretimi serbest piyasa mekanizmalarına bırakılmıştır.(3) Bu eksende önce Türkiye Emlak Bankası’nın ardından da 1945’de SSK’nın kurulmasıyla devlet çalışanları için lojman yapımı desteklenmeye ve konut kredisi verilmeye başlanmıştır. Başlangıçta düzenli geliri bulunan devlet çalışanlarını ve üst gelir grubunu kapsayan konut kooperatifleri zamanla işçi ve memur gibi dar gelirlilerin konut edinebilmesinin yolu açılmıştır.(4) Ancak 1950-1960 yıllarında etkili olan hızlı sanayileşme, ülkenin yüzleştiği konut probleminin niteliksiz ve sağlıksız yapılaşmayla daha da belirgin hale gelmesine neden olmuştur.(5) Devletçi ideolojiyle konut kooperatiflerine yaklaşım bu süreçte değişmiş, özel sektör tarafından Anadolu’nun çeşitli yerlerinde farklı sosyo-ekonomik konumdaki kullanıcılar için üretilmeye başlanmıştır.(6) 1960-1970 yıllarında her ne kadar genel eğilimin tekil evlerden yana olduğu bilinse de apartman blokları şeklinde inşa edilen konut kooperatifleri hızla yaygınlaşmıştır. 1965’te çıkarılan Kat Mülkiyeti Kanunu, Türkiye’deki konut üretimini ve sunum biçimlerini etkileyen en önemli olaylardan biridir. Bu kanunla apartmanların kooperatif ya da özel sektör girişimcisi tarafından üretiminin yolu açılmıştır.(7) 1969’da yürürlüğe giren Kooperatifler Kanunu ise kent çeperinde arsa satın alan özel sektör yatırımcısının

kooperatifleşme yoluyla konut üretebilmesini sağlamıştır. Bu şekilde hem her ay düzenli ödeme finansmanı elde edilmiş hem de apartmana görece sayısal olarak çok daha fazla konut üretilebilmiştir.(8)

FİSKOBİRLİK YAPI KOOPERATİFİ VE GİRESUN BİRLİK EVLERİ

Cumhuriyet dönemi Giresun kentinin ekonomik, toplumsal ve mekânsal yapısı fındık üretimine bağlıdır ve sosyal yaşamı fındık üzerinden şekillenmektedir. Kentin Cumhuriyet dönemi kalkınma ve modernleşme hareketinde etkili olan demiryolu ağlarıyla bağlantısının olmaması, merkeze uzaklığı ve topografik özellikleri bakımında sorunlu olmasına karşın sahip olduğu liman, kalkınmasında zamanla aktif bir araca dönüşmüştür. Liman ve çevresi üzerinden okunan geleneksel kent dokusu yerini mimari olarak Belediye yapısı, Atapark ve etrafındaki kamu binaları ve Gazi Caddesi’nin oluşturduğu modern kentsel mekâna, ekonomik olarak da Fiskobirlik Genel Müdürlüğü üzerinden değerlendirilen Cumhuriyet dönemi kalkınma hareketlerine bırakmıştır.

Bu süreçte “Fiskobirlik çalışanı” olarak tanımlanan ve Fiskobirlik kurumlarında çalışan yönetici, memur, uzman ya da işçilerden oluşan yeni bir kentli sınıfın ortaya çıktığı belgelenmektedir. Her geçen gün daha da büyüyen Fiskobirlik kurumu şehrin dinamiğini de değiştirmekte, yeni oluşan bu kentli sınıf için konut alanlarına ve çeşitli sosyal birimlere ihtiyaç duyulmaktadır. (Resim 1) Bu amaçla 1963 yılında Cemal Güre (Genel müdürlükte muhasebe müdürü), Ali Gülertekin (Genel müdür muavini) ve Mehmet Sofuoğlu (Genel müdürlükte işletme müdürü) tarafından kurum çalışanlarının konut ihtiyaçlarının karşılanabilmesi amacıyla “Sınırlı-Sorumlu Fındık Tarım Satış Kooperatifleri ve Birliği Mensupları İşçi Kooperatifleri” adıyla bir konut edindirme kooperatifi kurulmuştur. “Birlik Evleri” bu kooperatifin ve Giresun kentinin ilk yapı kooperatifi olarak Giresun kent belleğinde yerini almıştır. (Resim 2)

Kooperatif üyeleriyle yapılan kişisel görüşmeler, kooperatif üyelerinin belirlenmesi sırasında kurum içerisinde çalışanlar arasında işçi-memur ya da kıdem ayrımı yapılmadığı yönündedir. Ancak kooperatif üyelerinin listesi, genel müdürlük binasında çalışan kıdemli çalışanların bu kooperatiften yararlanabildiğini göstermektedir. Bilgin’in de belirttiği gibi; söz konusu dönemde bir kooperatife kabul edilebilmek için belli bir kurumun üyesi olma şartı aranmaktadır; dolayısıyla, devlete bağımlı bürokrat ve teknokratların oluşturduğu statü gruplarından meydana gelen kurumlar ve böylesi bir toplumsal yapı içinde şekillenen konut kooperatiflerinin işleyişinin de bu statüleşmenin örnekleri haline gelmiştir.(9) Birlik Evleri’nin kooperatifleşme kuralları ise çok nettir: Fiskobirlik çalışanı olmak, kendine ait herhangi bir konuta sahip olmamak ve yalnızca bir konut edinebilme hakkına sahip olmak.

Kenti ikiye bölen Giresun Kalesi’nin doğu eteğinde inşa edilen Birlik Evleri yapı kooperatifi, Giresun-Trabzon karayoluna paralel, Kale Mahallesi, 220 ada, 18 parselde yer almaktadır. Kooperatif yapısının arazisi, kentin ilk yerleşim alanlarından Gogora olarak bilinen bölgede dönemin Giresun Belediyesi’nden temin edilmiştir. (Resim 3-4) Yapının mimari tasarımını, uygulaması ve kontrolörlüğünü mimar Baycan Kancı gerçekleştirmiştir. Yıldız Teknik Üniversitesi mezunu olan mimar, 1786 sicil numarası ile Mimarlar Odası Ankara Şubesi’ne kayıtlıdır. Giresun Belediyesi Fen İşleri Müdürü olarak görev yapan mimar 1969 tarihinde istifa ederek 1980’li yıllara kadar serbest mimarlık çalışmalarına devam etmiş ve bu süreçte Fiskobirlik bünyesinde kısmi statüde, haftanın belli günlerinde çalışmalarını sürdürmüştür. Fiskobirlik Genel Müdürlük Ek Binası ve Giresun Küçük Sanayi Sitesi kente kazandırdığı diğer yapılardan bazılarıdır.

Mimar Baycan Kancı’nın Birlik Evleri’nin yapım süreci hakkında aktardığı bilgilere göre; apartman bloklarının temelleri 1969 yılının Şubat ayında atılmış ve Giresun’un yapılaşma koşulları dikkate alındığında iki yıl gibi oldukça kısa bir sürede tamamlanarak 1971’de teslim edilmiştir. Yapının inşaatı süresince çok katlı betonarme yapıda çalışacak ustaların kentte bulunamaması nedeniyle Samsun’dan usta getirtildiği, hatta kalorifer tesisatı ve asansör montajı için İstanbul’dan teknik eleman desteği alındığını belirtmiştir. Mimar, Birlik Evleri’nin yapıldığı dönemde Giresun kentinde “apartmanlaşma ve mimarlık” olgusunun henüz oluşmadığını, dolayısıyla yapı kooperatifinin kente mekânsal ve mimari katkılarının olduğunu belirtmektedir. (Resim 5) Nitekim yapının inşaatının hemen ardından aynı aks üzerinde Kancı’nın oturduğu dairenin de yer aldığı iki apartman bloğu daha inşa edilmiş ve bölgedeki yapılaşma günümüze gelene kadar devam etmiştir. (Resim 6)

Birlik Evleri yapı kooperatifinin finansmanının sağlanmasıyla ilgili olarak kooperatif üyelerinden Erdoğan Göçmen ile yapılan görüşmeler; konut sahibi olmak isteyen kooperatif üyelerinin SSK’dan 50.000 TL kredi aldıklarını, gelişen süreçte alınan kredinin yeterli olmadığını, ek finansman talebinin mecliste görüşülmesinin sağlanarak ödeneğin 60.000 TL’ye çıkartıldığını ortaya koymaktadır. Ancak 20 yıl vadeli, aylık 370 lira aylık ödeme planıyla çıkarılan kredinin aylık geri ödemeleri çok düşük miktarlara dönüşmüş ve ortakların

çoğunluğu toplu ödeme yaparak vaktinden önce kredilerini kapatarak yapı ruhsatlarını almışlardır. Ayrıca Göçmen’in aktardığı bilgiler, yapının ilk olarak 5 katlı planlandığını, ancak belediyenin verdiği izin ile kat sayısının 7’ye çıkartılarak 36 yerine 42 kooperatif üyesinin daire sahibi olmasının sağlandığını göstermektedir.

Söz konusu yapı grubu, ön cephe genişliği 19 metre ve derinliği 13,45 metre olan üç ayrı kütlenin, 5 metre aralıklarla yan yana yer almasıyla oluşmaktadır. Modül kavramından yola çıkılarak tasarlanan kütleler, çift daireli bloklar şeklinde ve tek plan düzeninde kurgulanmıştır. (Resim 7) Bloklara girişler, kuzey / deniz cephesinin paralelinde Atatürk Bulvarı üzerinden birkaç basamağın inilmesiyle sağlanmaktadır. (Resim 8, 9) Dairelerin iç mekân organizasyonu dönemin planlama anlayışıyla paralel, odalardan daha çok belirli fonksiyonları karşılayan birimler üzerinden gerçekleştirilmiştir. Yapının ön cephesinde aynı zamanda denizin görülebildiği aksta mutfak, yemek ve oturma mekânı gibi sosyal alanlar yerleştirilirken mahrem alanlar, gece holü ile bağlantılı olarak yapının arka cephesindeki aksta yerleştirilmiştir. Oturma ve yemek yeme işlevi salon mekânıyla ilişkilendirilmiş yatak odaları ve banyo gece holüyle bağlantılı olarak tasarlanmıştır.

Dönemin apartmanlarının mekânsal organizasyonları mutfak, yemek ve oturma mekânından oluşan ortak bir yaşam alanı ve 3 yatak odası olarak genel bir tipoloji oluşturmaktadır. Ana bir dağılım mekânı ve servis birimlerinden oluşan apartmanların ön cepheye bakan bölümleri ortak kullanım alanlarına ayrılırken arka cepheye bakan bölümlere mahremiyetin yüksek tutulması amacıyla yatak odaları yerleştirilmiştir.(10) (Resim 10, 11) Dolayısıyla Birlik Evleri dönemin apartman tipolojisine uygun bir mekânsal örgütlenmeye sahiptir. Ayrıca Giresun’un bölgesel geleneğinde var olan oturmalı düzende mutfak çözümlemesinin yerine daire girişinin karşına yerleştirilen ve salondaki yemek bölümüyle bağlantılı olarak küçük hacimli bir servis mutfağı biçimde çözümlenmiştir. Deniz manzarasına odaklanan dairelerin ön cephelerine bakan ve yemek / oturma olarak ikiye ayrılan salonları hacimsel olarak en büyük birimleridir. Ayrıca yapı bloklarının cephe düzenlerinin plan kurgusuyla paralel tasarlandığı görülmektedir. Gün ışığından ve manzaradan maksimum yarar sağlamak amacıyla döşemeye kadar indirilen geniş pencere yüzeyleri ise yapının iç/dış bağlantısını güçlendirmiştir. Yine cephe düzenindeki geometrik formlar, doluluk-boşluk oranları ve modern dönem simgelerinden Bauhaus akımını sembolize eden küp plakların kullanılması, düşeydeki çizgisel mermer kaplamaları ve yatayda devam eden ve yer yer dışa taşan çizgisel alüminyum parapetleri ile döneminin modernist eğilimlerine uygun özellikler göstermektedir. (Resim 12)

DEĞERLENDİRME

Birlik Evleri, Giresun kentinde devlet destekli bir kurum olan Fındık Üretici Kooperatifi yani Fiskobirlik’in çalışanlarının konut edinmesi amacıyla kurulan bir yapı kooperatifidir. Yapıldığı dönem itibariyle belli bir kurumun çalışanlarının bir arada yaşayarak oluşturdukları sosyal bir sınıfı tanımlaması, çok bloklu, yüksek katlı, merkez kentlerde görülen modernist karakterli cephe düzeninin tekrarı, günlük yaşam standardını yükseltmeye yönelik mimari ve iç mekânsal çözümleriyle kentin ilk yapı kooperatifi örneğidir. Nitekim yapının inşa edildiği tarihlerde Giresun kentinin konut istatistiklerine bakıldığında % 48 tek katlı % 41 iki katlı, % 8 üç katlı, % 0,7 dört katlı yapıların yoğunluğu görülmektedir. Dolayısıyla Birlik Evleri kentte özellikle bulunduğu Atatürk Bulvarı üzerindeki apartmanlaşma ve yüksek yapılaşmanın önünü açmıştır.(11)

Yapı kooperatifi olmasının yanı sıra merkez kentlerdeki mimari eğilimlerin periferiye yayılımının mimari temsilidir. Mimar Baycan Kancı ile yapılan görüşme mimarın oldukça geniş bir alanda mesleğini uyguladığını, dolayısıyla merkezde deneyimlediği mimari yapıların da etkisiyle henüz mimarlığın tartışılmadığı bir kentte mimari eğilimlerin tartışılmasının sağlandığını göstermektedir. Ayrıca mimar Baycan Kancı yapı grubunun tasarlanması aşamasında kooperatif üyelerine farklı alternatiflerde projeler hazırladığını, ancak kooperatif üyelerinin özellikle cephe düzeninin etkisinde kalarak, sahip olduğu modern görünüş nedeniyle uygulanmış olan tasarımı tercih ettiklerini, kendisinin eğiliminin de uygulanan projeden yana olduğunu belirtmiştir. Biçimsel ve kurgusal farklılıklarıyla öne çıkan Birlik Evleri dönemin mimari ve iç mekânsal konfor anlayışıyla paralel geniş salon, açık mutfak ve gece holü düşüncesiyle, sahip olduğu kalorifer, asansör gibi yapısal elemanlarıyla geniş cam cephesinin iç mekânlara sunduğu aydınlık ve ferah çözümlemesiyle kent genelinde bir apartman tipolojisi oluşturmuştur. Hem Atatürk Bulvarı üzerinde hem kent genelinde yapılan apartmanlara öncülük ederek kentin mimari gelişiminde etkili bir araca dönüşmüştür.

Nitekim Birlik Evleri’nin tamamlanmasının hemen ardından yapıların olduğu bölgede apartmanların sayısal artışı, günümüzde yerinde bulunmayan ancak söz konusu dönemde kentlinin kullanımına açılan Üçkaya Çay Bahçesi, Gogora Kilisesi’nin Giresun Müzesi’ne dönüşmesiyle giderek büyüyen aktif bir kent merkezine dönüşmüştür. Dolayısıyla Giresun’da modern mekânın deneyimini ve modern kentleşme çabalarının seyrini etkilemiştir. Karadeniz Sahil Yolu’nun genişletilmesi çalışmalarına kadar ayrıcalıklı konumunu sürdüren yapıların önünde yer alan kamusal alanlar özelikle yaz aylarında kentlinin sosyalleşme, gezinti alanı olarak kullandığı bir odağa dönüşmüştür.

Bu anlamda Birlik Evleri bir yapı kooperatifi olarak hayata geçse de hem yapıldığı dönem itibariyle hem de günümüzde şehrin ayrıcalıklı yapıları arasında yer almaktadır. Bulunduğu konum açısından kentin geleneksel yerleşim alanı içerisinde yeni ve modern olanının temsilidir. Zamanla kente tayin olan üst düzey bürokratların, yönetici ve memurların uzun yıllar boyunca talep ettikleri, oturmak istedikleri konutlara dönüşmüşlerdir. İlk sahiplerinin büyük çoğunluğunun hâlâ dairelerini kullanmaları, sahipleri değişen dairelerin büyük çoğunlukla vefat eden, sonrasında gelen kuşaklar tarafından satılan ya da kiraya verilen daireler olması yapının mimari çabasını ve sonucunda gelen mimari değerini ortaya koymaktadır.

NOTLAR

1. Çıkın, Ayhan; Karacan, Ali Rıza, 1994, Genel Kooperatifçilik, EÜ Basımevi, İzmir, s.361.

2. Uzgören, Nusret, 1955, Tanınmış Kooperatifçimiz Nusret Uzgören Diyor Ki: 1928-1955, Türk Kooperatifçilik Kurumu Yayınları, Ankara.

3. Aydın, Suavi, Emiroğlu, Kudret; Türkoğlu, Ömer; Özsoy, Erdi D., 2005, Küçük Asya’nın Bin Yüzü: Ankara, Dost Kitabevi, Ankara.

4. Tekeli, İlhan, 2009, Konut Sorununu Konut Sunum Biçimleriyle Düşünmek, Tarih Vakfı Yurt Yayınlar, İstanbul.

5. Uysal, Y. Yeşim, 2013, “Tarihin İktidarının Yok Saydıkları: Yapılar ve Mimarlar / Kooperatif Evleri”, Bellek ve Kültür Sempozyumu’nda sunulmuş bildiri, 5-7 Eylül 2013, Bilkent Üniversitesi, Ankara.

6. Sey, Yıldız, 1998, “Cumhuriyet Döneminde Konut”, 75 Yılda Değişen Kent ve Mimarlık, (ed.) Yıldız Sey, Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul, ss.273-300.

7. Tekeli, 2009.

8. Sözen, Metin; Mete, Tapan, 1984, 50 Yılın Türk Mimarisi, Türkiye İş Bankası Yayınları, Ankara.

9. Bilgin, İhsan, 1998, “Modernleşmenin ve Toplumsal hareketliliğin Yörüngesinde Cumhuriyet'in İmarı”, 75 Yılda Değişen Kent ve Mimarlık, (ed.) Yıldız Sey, Tarih Vakfı, İstanbul, ss. 255-272.

10. Ertürk, Zafer; Keleş Gülay, 1987, “Cumhuriyet Dönemi Konut Mimarisinin Evrimi”, Türkiye İnşaat Mühendisliği IX. Teknik Kongresi Bildiriler Kitabı, Ankara, ss.545-558.

11. Anonim, 1998, Cumhuriyetimizin 75. Yılında Giresun, Giresun Valiliği İl Özel İdaresi Yayınları.

 

Bu icerik 3249 defa görüntülenmiştir.