415
EYLÜL-EKİM 2020
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
KORUMA / YAŞATMA

Ecole des Soeurs / Antakya Fevzi Çakmak İlkokulu’nun Korunması Gereken Kültür Mirası Değerleri

Mert Nezih Rifaioğlu, Doç. Dr., Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Mimarlık Bölümü

Antakya’da Fransız mandası döneminde eğitim yapısı olarak inşa edilmiş ve günümüzde ender bir örnek olarak işlevini devam ettiren Ecole Des Soeurs (Kız Kardeşler Okulu) / Antakya Fevzi Çakmak İlkokulu’nu odağına alan yazar, yapının korunması gereken kültür mirası değerlerine ışık tutuyor.

 

Kasım 1918’de Antakya’nın 20 yıllık Fransız mandası döneminin başlamasının ardından, 1938’de Hatay Devleti kurulmuş ve bir yıl sonra Hatay, Türkiye Cumhuriyeti’ne katılmıştır. Böylece, Antakya için Cumhuriyet dönemi ve dönemin mimari yansımaları, Türkiye’den 16 yıl sonra, 1939 yılında başlamıştır. Fransız mandası döneminde, manda idaresinde bulunan yerleşimlerde yeni eğitim kurumları kurulmuş ve yapıları inşa edilmiştir. O dönemde, Antakya ve Suriye’de inşa edilen eğitim yapılarının çoğu sonradan işlev değiştirmiş ve / veya yıkılarak yerine yeni yapılar inşa edilmiştir. Çalışmaya konu olan Ecole des Soeurs / Antakya Fevzi Çakmak İlkokulu, özgün işlevini koruyarak günümüze ulaşmış tescilli kültür varlığıdır. Makalede, yapının art zamanlı mimari incelemesi ve yapı özelinde yapılan tespitler ve değerlendimeler ışığında yapının korunması gereken mimari ve kültürel değerlerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır.

ANTAKYA’DA EĞİTİM KÜLTÜRÜ VE YAPILARI

Antakya’da eğitim kültürü ve yapıları tarihsel süreç içerisinde farklı politik ve ideolojik unsurlarla ilişkili olarak değişim ve dönüşüm geçirmiştir. Osmanlı döneminde kentte yer alan medreselerde eğitim alan kişilerden Osmanlı edebiyat tarihine adını yazdırmayı başarmış Şehdi, Sabri, Şuuri, Münif, Sadık, Akif, Mehmet Sun’i, Yahya Abdüssamed, Attar Zade İzzet ve Nazım Efendiler gibi alim ve şairler bulunmaktadır.[1]

16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk Fransız Okulu olan Saint-Benoît İstanbul’da kurulmuştur. 19. yüzyılın ilk yarısına kadar açılan Fransız okulları İzmir, Selanik ve İstanbul’da gayrimüslim mahallelerinde yer almıştır.[2] 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Osmanlı İmparatorluğu’nda eğitim sistemine yönelik getirilen yenilikler Antakya’nın eğitim kültürüne ve yapılarına etki ederek kentte sıbyan ve rüşdiye mektepleri kurulmuştur. 1861 yılında Antakya, İskenderun ve Belen’de toplam 40 sıbyan mektebi, 11 medrese, 2 rüşdiye mektebi olmak üzere toplam 53 eğitim yapısında toplam 1691 öğrenci okumaktadır.[3] Tanzimat fermanları ile başlayan Osmanlı’nın batılılaşma sürecinin etkilerinden biri olan gayrimüslimlere müslümanlarla eşit haklarla tanınan devlet memurluğu imkanında, Fransızca bilmenin getirdiği avantajlardan dolayı, imparatorluk genelinde hızla Fransız okulları açılarak 1876’da 76 olan Fransız okulu sayısı Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar 200’e ulaşmıştır.[4] Aynı dönemde, Antakya’da Kapusen Papazları 1882 yılında kilise ve okul açmış; 1905 yılında Saint-Joseph kız okulu, yetimhane ve dispanser kurulmuş; 1846 yılında İngiliz Presbitaryan Kilisesi ve Okulu (Resim 1) açılmıştır.

Gayrimüslim okulların yanısıra Osmanlı döneminin sonunda, Antakya’da beş sınıflı bir idadi ile kız ve erkek çocuklarına ait olmak üzere iki rüşdiye okulu mevcuttur.[5] fransız mandası döneminde kentte gayrimüslimlerin okulları açılmaya devam etmiş ve dönemin sonunda Antakya’da altı tane gayrimüslim okulu mevcut olmuştur. (Tablo 1)

Nüfus dairelerinin resmi istatiklerine göre, Antakya’da 1939 yılında 12.245 Ortodoks ve 2.000 kadar Katolik bulunmaktadır. Fransız Manda İdaresi’nde Ortodoks kız ve erkek okulları ile Ermeni Muhtelit Okulu inşa edilmiştir. 1882 yılında açılmış olan Eglise Latine - Antakya Saint Pierre (Frerler) Erkek Okulu’nun mimarisinin eski tarihli görsellerden ve kartografik dokümanlardan edinilen bilgiye istinaden avlulu ve avlunun iki kenarında basık ve yüksek kemerli revaklara sahip olduğu; okulun üst katında, revak aksının olduğu yerde açık bir koridorun bulunduğu ve üst mekânlara bu koridordan ulaşıldığı anlaşılmaktadır. (Resim 2) Ecole Des Soeurs / Antakya Fevzi Çakmak İlkokulu’na yakın konumda bulunan erkek okulunun yerinde günümüzde Gazi Paşa İşhanı bulunmaktadır. (Resim 3)

ECOLE DES SOEURS: KONUM VE İŞLEVSEL SÜREKLİLİK

Ecole des Soeurs (Kız Kardeşler Okulu), Osmanlı döneminde Sabiha Killez'e ait olduğu bilinen 3 parselde yer alan konutların yerine Fransız mandası döneminde inşa edilmiştir.[vi] İnşa sürecinin başında, Sabiha Killez'den satın alınan parsellerde bulunan konutlar yıkılmış, parseller tevhid edilerek 1.321 m²’lik 125 numaralı tek parsel olarak 1929 tarihli kadastral plana işlenmiştir. Ecole de Soeurs, dönemin eğitim binalarına benzerlik gösteren mimari biçemde büyük ve küçük iki avluyla ilişkili tasarlanmıştır. Kadastral planın tarihi göz önüne alındığında, okul yapısının 1919-1929 yılları arasında Fransız mandası döneminin başlarında inşa edildiği anlaşılmaktadır.

Rıfat Özdemir’in Antakya Şer’iyye Sicilleri üzerinde yaptığı çalışmaya göre, 1709 yılında kentte 23 mahalle bulunmaktadır.[7] Yapı, bu mahallelerden Makbel Mahallesi’nde konumlanmaktadır. Farklı etnik ve dini grupların yoğunlaştığı bölgelere referansla verilen mahalle isimlerine göre Makbel Mahallesi’nin kuzeyi Makbel İslam, güneyi Makbel Hristiyan olarak ikiye bölünmüştür.[8] Ecole des Soeurs, Makbel Hristiyan bölümünde yer almaktadır. Weulersse, Antakya’daki Türk mahallelerini aristokrat, aristokrat mahallelere göre daha az homojen ve en fakir mahalleler olmak üzere üç ana grupta incelemektedir. Makbel Mahallesi ile birlikte Cami-i Kebir, Kastal İslam, Ümran, Dakik, Debbus ve Şenbey Mahalleleri aristokrat mahalleler olarak belirtilmiş ve bu mahallelerde “dar ve uzun sokakları sınırlayan penceresiz, kör ve çıplak duvarların arkasında, ağaların büyük güzel avlulara açılan zengin evlerinin, okulların ve dini yapıların”[9] varlığından söz etmiştir. (Resim 4)

Fransız mandası dönemi kadastral planları ve mülkiyet bilgileri ile ilgili yapılan araştırma sonucunda mahallelerde yoğunlaşan homojen dini-etnik mülkiyet deseninin içinde heterojen bir sosyo-kültürel demografik yapının olduğu tespit edilmiştir.[10] 1931 yılına tarihlenen kartografik dokümanda, yapının bulunduğu bölgede günümüzde yer almayan fakat Fransız mandası döneminde mevcut olan diğer okulların, karargah veya komutanın evi olarak kullanılmış olduğu varsayılan konutun ve Ulu Cami'nin varlığı görülmektedir. (Resim 5)

Kadastral planda, büyük ve küçük iki avlunun etrafında konumlanmış okulda; kilise, eğitim kütleleri ve tek kollu merdivene sahip müştemilat kütlesi görülmektedir. Büyük avlunun güneyinde ağaçlar ve merdiven bulunmaktadır. Haritanın belgeleme yöntemiyle ilişkili olarak çizilen daireler poligon noktalarını, daireleri birleştiren kesik çizgilerse poligon aktarım hatlarını nitelemektedir. Poligon noktalarının konumlarıyla aktarım hatlarının çözümlemesi,[11] yapının büyük avlusunun kısa cephesinde merdivenin altından bir girişin olduğuna, büyük avlu ile küçük avlu arasında günümüzde de mevcut olan -kütlenin altında kalan- geçişin yer aldığına, küçük avluda ise arkada yer alan çıkmaz sokaktan ulaşılan -günümüzde kapatılmış olan- bir girişin daha olduğuna referans vermektedir. (Resim 6)

Fransız mandası döneminde lise eğitimi verilen Ecole de Soeurs’da, Hatay'ın anavatana katılımından sonra Fransız Lisesi, Lise Okulu, Merkez Ortaokulu, Fevzi Çakmak Ortaokulu ve Antakya Fevzi Çakmak İlkokulu isimleri ile eğitim-öğretim faaliyeti devam etmiştir. Okul, Fevzi Çakmak Ortaokulu ismini 1978, Eylül ayında kurucu müdür Halil İbrahim Uğurluel başkanlığında almıştır. 1980 yılında laboratuar, 1981 yılında kız ve erkek öğrenciler için ayrı ayrı işlikler, 1982 yılında spor ve müzik odaları, 1983 yılında da tam teşekküllü okul kooperatifi ve okul kütüphanesi kurulmuştur.[12]

Yapı günümüzde, kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanı içerisinde, mülkiyeti Maliye Hazinesi’ne ait, Milli Eğitim Bakanlığı’na tahsisli, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu’nun 15.11.1985 tarih ve 1558 sayılı kararı ile tescilli[13] olup çeşitli basit onarım müdahaleleri dışında kapsamlı restorasyon müdahalesi geçirmemiştir.[14] Yapının 2019 yılına ait rölöve çiziminde yer alan vaziyet planında Fransız döneminde küçük avluda yer alan müştemilat kütlesinin yok olduğu, büyük avluda bulunan merdivenin yerine başka bir merdivenin çözümlendiği ve yapının ana kütle sınırlarını nispeten koruduğu anlaşılmaktadır. (Resim 7)

Yapının içinde bulunduğu kentsel bağlamı; yoğun geleneksel konut dokusu, Ortodoks Kilisesi, Katolik Kilisesi, Sarımiye Cami, Nakip Cami ve Cindi Hamamı gibi anıt ve sivil mimarlık eserlerinin birlikteliği oluşturmaktadır. Fransız döneminde yapının yakın çevresinde bulunan diğer eğitim yapıları yok olmuş, karagah ve komutan evi işlev değiştirmiştir. Yapının bulunduğu çevrede özgün işlevi ile birlikte günümüze ulaşan çok az sayıda yapı kalmıştır. Konutların çoğu gastronomi ve eğlence sektörüyle ilişkili işlevlere dönüşmüştür. Antakya Fevzi Çakmak İlkokulu tarihî çevre içerisinde dini yapılar ve hamam dışında özgün işlevini koruyarak günümüze gelen ender tarihî eğitim yapılarından biridir.

ANTAKYA FEVZİ ÇAKMAK İLKOKULU: MİMARİ SÜREKLİLİK

Fransız döneminin ilk yıllarında inşa edilen okul, yapıldığı dönemde sahip olduğu yapı-avlu-parsel sınırı ilişkilerini günümüzde de devam ettirmektedir. Zemini kesme taş kaplı ana avluda yer alan kütleler U biçimli oturumla avluyu çevrelemektedir. Avlunun güneydoğu cephesinde beş akslı, kemerli, betonarme kolonlu, söveleri çarpma çimentoyla bosajlanmış kadastral planda haç işareti ile belirtilmiş olan kitlenin revağı bulunmaktadır. Günümüzde revaktan dersliklere girilmektedir. (Resim 8)

Avlu cephelerinde ve yapının dış cephelerinde yüksek dikdörtgen söveleri neoklasik uslüplu pencere ve kapı açıklıkları bulunmaktadır. Tüm açıklıkların sövelerinde çarpma çimento sıva uygulanmıştır. (Resim 9) Yapının kuzeydoğu cephesinde yer alan ana giriş kapısı üstünde ferforje lanternli kemer profilli demir saçak dönemin mimari estetik anlayışına referans olmaktadır. (Resim 10) Kapının sövesinde çarpma çimento sıva, taş sövede bulunan yuvaya oturan mil menteşede tek kanat ahşap kapı mevcuttur. Dönem yapılarına benzer neoklasik cephe biçimlenmesine sahip olan yapının tüm cephelerin özgün mimari elemanlarında kayıplar ve / veya değişimler mevcuttur. (Resim 11)

Yapının büyük avlusu çevresinde zemin katta derslikler, idari birim, tuvaletler, çeşme ve bir depo mekânı bulunmaktadır. (Resim 12) Küçük avluda ise tek mekânlı anaokulu ve bir depo mekânı mevcuttur. Yapının kuzeydoğu cephesinde bulunan ana girişinden revağa ulaşılmaktadır. Büyük avluda üstü açık bir merdiven kovası bulunmaktadır. Merdiven kovasından üst katta bulunan ferforje korkuluklu açık bir koridora çıkılmaktadır. Açık koridor üzerinde konumlanan sınıflar yapının kuzeydoğu kitlesindedir. (Resim 13) Büyük avlu ile küçük avlu arasında bulunan mekânda yer alan üstü kapalı merdiven kovası ile yapının güneybatı kitlesinde bulunan sınıflara ulaşılmaktadır.

Ana kütlenin üst katında avluya doğru çıkma yapan I profilli putrellerle oluşturulmuş açık koridorda yer yer ana yapının avlu cephesine mesnetlenmiş ferforje bir korkuluk mevcuttur. (Resim 14) Üst katın saçak kotunda bir silme ve silme üstünden itibaren ahşap rabıta ile kapatılmış çatı saçağı bulunmaktadır. Yığma yapım sistemi ile birlikte çözümlenmiş I putrelli döşemeler dönemin yapım teknolojisine yönelik bilgi sunmaktadır. (Resim 15)

Yapının büyük avlusunun kuzeydoğu cephesinde bulunan mekândan küçük avlusuna geçiş bulunmaktadır. Küçük avluya geçiş mekânının köşesi kedi merdiveni biçiminde bosajlanmıştır. (Resim 16) Zemin döşemesi siyah bordürlü renkli geometrik desenli mermer kaplamalı geçiş mekânından üst kata dökme mozaik basamaklı çift kollu bir merdivenle ulaşılmaktadır. İkinci avluda yer alan müştemilat kütlesinin yıkıldığı yapıdan gelen izlerden anlaşılmaktadır. Kadastral planda görülen merdivenin bir kısmı yıkık olarak günümüze ulaşmıştır. Çıkmaz kapısının günümüzde kapatıldığı yine yapıdan gelen izlerden anlaşılmaktadır. (Resim 17)

Yapının zemin döşemeleri büyük oranda korunmuştur. Zemin katta bulunan dersliklerde taş döşeme ve çeşitli renk ve geometrik desende geleneksel karosiman yer karoları bulunmaktadır. (Resim 18) Bazı dersliklerin zemininde çimento şap kaplama uygulanmıştır. Büyük avlu ile küçük avlu arasında bulunan merdiven kovasının bulunduğu mekânda renkli, geometrik desenli mermer kaplama uygulanmıştır. (Resim 19) Yapının üst katındaki dersliklerde de karosiman yer karoları mevcuttur.

Yapıda yer alan ve büyük oranda korunmuş olan geleneksel yapı malzemeleri, yapım tekniği, cephe tipolojisi, mekânsal ve hacimsel ilişkileri yapının mimari kimliğini sürdürmesine olanak vermektedir. (Resim 20) Mimari ve işlevsel bütünlük ve sürdürülebilirlik yapının kültür mirası değerlerinin korunmasına da katkı sağlamaktadır.

SONUÇ

Fransız mandası döneminde inşa edilmiş olan Ecole des Soeurs günümüze işlevini ve mimari bütünlüğünü koruyarak gelmiştir. İşlevin zamana bağlı olarak edindiği ihtiyaçlara göre yapıya yeni kitleler eklenmiş ve / veya kitlelerinde, mimari ögelerinde değişimler / dönüşümler gerçekleştirilmiştir. İşlevin sürekliliğinden dolayı yapıda art zamanlı yapılan mimari değişim ve dönüşümler yapının özgün değerlerinin yok olmasına, tespit edilememesine sebep olabilecek niteliklerde değildir. Yapıda tespit edilen temel sorunlar özgün mimari elemanlarda kayıplar ve dönüşümler, kaybolan özgün müştemilat kitlesi, dersliklerde ihtiyaca bağlı olarak kaldırılan ve / veya eklenen duvarlar olarak gruplanabilir. Yapının korunması gereken kültür mirası değerleri aşağıda sunulmaktadır:

  • Fevzi Çakmak İlkokulu yapıldığı dönemin mimari uslüp ve mekânsal birlikteliğini yansıtan ender bir örnek olarak belge değerine sahiptir. Yapının işlevini sürdürmesi yaşayan bir kültür mirası niteliğine sahip olmasına neden olmuş ve kültürel değerininin korunmasına destek olmuştur. Yapıya uygulanan müdahaleler, yapının özgün planimetrik ve volumetrik özelliklerini kısmen değiştirmiş olsada mimari bütünlüğü, tarihî değerinin devam etmesine katkı koymaktadır.
  • Yapının geleneksel bir eğitim yapısı olması ve dönemin anlayışını yansıtması sebebiyle kültürle ilişkilidir. Bir eğitim yapısının gereksinimini karşıladığı için sosyal ve kültürel bir yaşama konu olmaktadır. Az değişmiş olması, özgün cephe tasarımını büyük oranda korumuş olması, dönemin eğitim yapılarına özgü yapısal ve teknik özellikleri ile teknik ve bilimsel değerlere sahiptir.
  • Yapının Antakya tarihî kent dokusu içinde bulunuşu, çevresiyle kurduğu ilişkiler, özgün mimari öğeleri ve mekânsal zenginliği, cephelerin neoklasik anlayışla tasarlanması sanatsal, mimari ve kültürel değerlerini oluşturmaktadır. Dönemin eğitim yapılarının tasarımına yönelik bilgi kaynağı olan tipik bir yapı olması sebebiyle bölgesel-mahalli değeri bulunmaktadır.
  • Yapıda bulunan eğitim mekânlarının iki avlu etrafında örgütlenerek çözümlenmesi, yapı yüksekliğinin insan ölçeğinde olması, dersliklerin yüksek dikdörtgen pencere açıklıkları ile aydınlık ortamlara sahip olması sebebiyle işlevle ilişkili mimari tasarım değerine sahiptir.

Yapının dönemini yasıtan diğer tüm değerleriyle birlikte bütüncül olarak korunması önemlidir. Yapının kültür mirası değerlerinin korunması yapıda eğitim alan öğrencilerin kültürel miras alanlarına yönelik olumlu yaklaşımlar edinmelerine de olanak sağlayacaktır.

 

*Aksi belirtilmedikçe görseller ve fotoğraflar yazara aittir. Makalede MNR Mimarlık tarafından hazırlanan rölöve çizimleri ofisin izniyle kullanılmıştır.



[1] Bilgili, Mesud Fani, 1939, Manda İdaresinde: Hatay Kültür Hayatı, İktisat Basımevi, Antakya, s.13.

[2] Aksoy, Ekrem, 2015, “Başlangıcından Günümüze Türkiye’de Fransız Okulları”, Synergies Turquie, Gerflint, ANKA Matbaacılık, İstanbul, sayı:8, ss.29-46.

[3] Cuinet, Vital, 2001, La Turquie d’Asie (1891-1894), Les Editions ISIS, İstanbul, cilt:2.

[4] Aksoy, Ekrem, 2015, s.39.

[5] Bilgili, Mesud Fani, s.34.

[6] 1984, Antakya Fevzi Çakmak Ortaokulu Bülteni, cilt:1, sayı:1.

[7] Özdemir, Rıfat, 1994, “Osmanlı Döneminde Antakya’nın Fiziki ve Demografik Yapısı 1709-1860”, Belleten LVIII, s.126.

[8] Weulersse, Jacques, 1934, “Antioche Essai De Géographie Urbaine”, Bulletin d'études orientales, cilt:

4, s.44.

[9] Weulersse, Jacques, 1934, s.69.

[10] Rifaioğlu, Mert Nezih, 2014, “The Historic Urban Core of Antakya under the Influence of the French Mandate, and Turkish Republican Urban Conservation and Development Activities”, Megaron Dergisi, cilt:9, sayı:4.

[11] Kadastral planın belgeleme yönteminin çözümlemesi yazarın özgün çalışmasıdır. Yazar tarafından yapılan poligon noktaları ile aktarım hatlarının çözümlemesi yapılı çevrenin özgün niteliklerinin anlaşılmasına katkı sağlamaktadır.

[12] 1984, Antakya Fevzi Çakmak Ortaokulu Bülteni, cilt:1, sayı:1.

[13] T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Hatay Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 11.07.2019 tarih ve 181 sayılı kararı ile koruma grubu 1. grup yapı olarak belirlenmiştir.

[14] 2019 yılında Hatay Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından yapının rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri hizmet alımı işi gerçekleştirilmiştir.

Bu icerik 1951 defa görüntülenmiştir.