426
TEMMUZ-AĞUSTOS 2022
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
ULUSLARARASI GÜNDEM

Savaş, İklim Krizi ve Konut Sorunu

Ayşen Ciravoğlu , Prof. Dr., YTÜ Mimarlık Bölümü
Deniz İncedayı, Prof. Dr., MSGSÜ Mimarlık Bölümü

UIA, ACE ve UMAR yakın tarihte gerçekleştirdiği genel kurul ve forumlarla mimarlık gündeminin nabzını tuttu. Mimarlar Odası çatısı altında uluslararası tartışmaları yakından takip eden yazarlar, toplantılardan kesitler aktarırken küresel ölçekte yaşanan pandemi sürecine, politik bağlamda yaşanan sorunlara, savaş tehditlerine ve göç sorununa dikkat çekiyor.

 

Mimarlığın uluslararası gündemi geçtiğimiz aylarda oldukça yoğun toplantılar ve tartışmalarla doluydu. Mimarlar Odası’nın aktif üyesi olduğu ACE (Avrupa Mimarlar Konseyi), UIA (Uluslararası Mimarlar Birliği) ve UMAR (Akdeniz Mimarlar Birliği) yaşanan salgın sonrasında sırasıyla 2022 yılının Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında olağanüstü genel kurullarını hibrit yöntemle, yüz yüze ve çevrimiçi olarak gerçekleştirdiler. Toplantılarda Avrupa ve Akdeniz coğrafyalarının yanı sıra farklı dünya ülkelerinde meslek odalarının ve/veya birliklerinin küresel gündemdeki öncelikli maddeler bağlamında mesleki alana, yerel, bölgesel ve küresel sorunlara yaklaşımlarını izlemek önemliydi. Yazının başlığına da taşıdığımız gibi, her üç kurumda da öne çıkan ortak konular, ortak sorunlar ağırlıklı tartışma başlıkları oldu.

Öncelikle, Ukrayna savaşı nedeniyle Ukrayna kentlerinin sorunları ve bu ülkede mimarların yaşadıkları ve onlara destek yollarının araştırılması mesleki kurumlarda ilk sıralardaki gündem maddeleri oldu. Ayrıca, küresel ölçekte yaygınlaşarak ciddi bir krize yol açan barınma sorunu, konutun ekonomik karşılanabilirliği konusunda eyleme geçmek, gerekli iletişim ağlarını kurmak Uluslararası Mimarlar Birliği’nin genel kuruluna paralel olarak düzenlenen yoğun katılımlı ve kurumlararası desteklenen forum toplantısında ayrıntılı tartışıldı. Tartışmaların ve önerilerin uzun erimde konut politikalarına yaratıcı, yeni çözümler sunması önemli bir beklenti olarak tanımlandı. Şüphesiz tüm dünyayı sarsan ve giderek tehdit boyutu büyüyen iklim krizi karşısındaki mesleki sorumluluklar, mimarlık eğitiminde ve uygulamada alınabilecek önlemler de kurumların çalışma programlarında, özel araştırma birimlerinde ele alınan önemli başlıklar olarak sıralanıyor. Güncel küresel sorunlara bağlı gelişen tüm bu konuları daha kapsayıcı şekilde ele alabilmek için kurumların, mesleki birliklerin daha etkili bir iletişim ve yönetişim için yeniden yapılanmaları, yönetim modellerini geliştirmeleri ve aktifleştirmeleri kabul gören ortak bir yaklaşımdı. Tartışmalar kuşkusuz Türkiye mimarlık ortamını da ilgilendiren ve etkileyen başlıklar olduğundan burada kısaca içeriklerini özetlemek ve aktarmak istiyoruz.

UKRAYNA SAVAŞI VE DAYANIŞMA

Ukrayna savaşı hem ACE hem de UIA genel kurullarının önemli bir gündem maddesi oldu. Mimarların bulunduğu farklı birçok ortamda, barış vurgusu ortak görüş ve tutum olarak belirlendi. (Resim 1) Gerek UIA gerekse ACE bu konudaki barış yanlısı görüşlerini yaptıkları bildirgelerle duyurdu. Bunun da ötesinde, UIA’da Kuzey Avrupa ve Baltık ülkeleri ile Amerika, Almanya, Kanada, Polonya, Slovenya gibi bazı üye ülkeler yapılan açıklamanın yeterli olmadığı, Rusya Mimarlar Birliği’nin Ukrayna savaşını kınayan bir açıklama yapmaması durumunda UIA üyeliğinin askıya alınması yönünde bir öneri getirdiler ve UIA Genel Kurulu’nda bu konu yoğun tartışmalara neden oldu. Yapılan değerlendirmeler, uzun süren tartışmalar ve görüşmeler sonrasında, önerinin suçlayıcı ve ayrımcı bir tutum sergileyeceği, Rusya Mimarlar Birliği’nin savaş ve saldırılar süreciyle ilişkilendirilmesinin yanlış bir tavır olacağı, UIA’nın güncel siyasi çekişmelere meslektaşları dahil etmeme yönündeki kararlılığı ile daima barışı ve mesleki birlikteliği savunan bir kurum olma sorumluluğu ağırlık kazandı. Bu bağlamda, dünyanın dört bir yanındaki savaş ve işgal ortamları, haksız saldırılar gibi durumların da göz ardı edilmemesi gereği sıklıkla anımsatıldı. Bu anlamda farklı coğrafi konumlardaki ülkelerde yaşanan barış karşıtı uygulamaların tümünün -Ukrayna savaşında olduğu gibi- kınanmasına yönelik dilekler dile getirildi.

Gerek ACE gerekse UIA genel kurullarında Ukraynalı mimarlara nasıl destek olunabileceği konusu önemli bir başlıktı. Ukraynalı mimarlar da, yapılı çevre sorunlarının ele alınmasında ve savaş nedeniyle farklı ülkelere göç etmiş olan mimarların mesleki, yasal durumları gibi konularda destek ihtiyaçlarını açıkça belirttiler. Destek amacıyla, ACE Genel Kurulu oybirliğiyle, Ukrayna Mimarlar Birliğini “gözlemci” statüsünde üyeliğe kabul etti. Ayrıca, ACE’nin “Mavi Kutu” (Blue Box) adlı çalışma grubu Ukrayna savaşı nedeniyle kurulan ancak farklı destek programlarına da yönelik uygulamalara ve çalışmalara katkı verme amacını taşıyor. Bu çerçevede “Acil Durum Mimarları” (Emergency Architects) ile diyalog içinde proje geliştirme, Ukraynalı mimarlar için çevrimiçi dersler, mimarlar ve aileleri için barınaklar, geçici barınma birimleri, Shigeru Ban’ın afet bölgesi için hazırladığı kağıt evleri gibi projelerin alanda uygulanması, yazlık evlerin Ukraynalı mimarlara geçici süreyle tahsis edilmesi, Ukraynalı mimarların taşıyabilecekleri (arabayla çekilebilecek) evlere erişim gibi kısa erimli çözüm projeleri öneriler arasındaydı. Ukrayna’yı yeniden inşa etmek, kolay ödenebilir nitelikli konut yarışmaları düzenlemek, gelen mali desteği iyi yönetmek, Ukraynalı mimarların diğer ülkelerde çalışması için yasal prosedürlere kolaylaştırıcı destek, Ukrayna’daki mimarlık okullarının tanınması gibi uzun erimli stratejiler de aynı çerçevede paylaşıldı. Bu yazı baskıya hazırlanırken yaşanan son gelişme ise ACE'nin Ukrayna ile ilgili https://bit.ly/3BpR14y adresinde yer alan politika metnini yayımlamasıydı.

UIA yukarıda da belirtildiği gibi, savaşı kınayan, barıştan yana tutumunun altını çizen deklarasyonunun ötesinde, 26-30 Haziran 2022 tarihlerinde Polonya’da Katowice kentinde BM Habitat tarafından düzenlenen “Dünya Kent Forumu” (World Urban Forum) toplantısında, Ukrayna Mimarlar Birliği, BM Habitat ile Ukrayna kentleri ve bölgelerinin yeniden inşasının güçlüklerine odaklanan bir oturum düzenledi. Ukraynalı meslektaşların aktif katılımıyla zenginleşen oturumda konu farklı yönleriyle geniş çerçevede ele alınarak uzmanların değerli katkılarına açıldı.

Savaş sonrasında kentlerin yeniden inşası ve meslektaşlara destek konularının önümüzdeki günlerde de uluslararası mimarların gündeminde önemli bir başlık olacağı ve barış yanlısı, meslektaşları birleştirici anlayışın öne çıkacağını saptamak yanlış olmayacak.

KONUT SORUNU VE “ÖDENEBİLİR KONUT HAREKETİ”

Konut sorunu ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada önemli bir insan hakkı konusu olarak tartışılıyor. UIA bu konuya özel bir önem vererek Madrid’te gerçekleştirilen Genel Kurul kapsamında, 18-21 Mayıs 2022 tarihlerinde Madrid, Teatro Principe Pio binasında “Ödenebilir Konut Hareketi” (Affordable Housing Activation) başlıklı bir forum düzenlemişti. (Resim 2) Hazırlık çalışmaları aylar öncesinden çevrimiçi toplantılar ve ön oturumlarla başlatılan toplantının temel amacı, konut üretimi ve barınma hakkı alanında güncel sorunları masaya yatırmak, çoklu bir tartışma ortamı yaratmak ve sonuçlarını uygulama alanına aktarabilmek için öneriler yapmaktı. Mart-Mayıs 2022 tarihlerinde gerçekleştirilen çevrimiçi toplantılar ve webinar oturumlarında ülkemizden Prof. Dr. Bülent Batuman sunuşuyla katkı verdi ve Doç. Dr. Güldehan Atay (MSGSÜ) programda konuşmacı olarak yer aldı.

Forum programında konuyla ilgili uzmanlar, bilim insanları ve farklı alanlardan (planlama, finans, pazarlama gibi) yöneticiler hazırlanan özel oturumlarda bilgi ve deneyimlerini aktardıktan sonra, her oturumda ortak değerlendirme ve yorumlar paylaşıldı. Ayrıca, oturumların sonunda özel pilot uygulamalara ve özgün yöntemlere dair sunumlara yer verildi. Sunumlar başarı öykülerinin yanı sıra konut planlaması ve üretimi alanında çağdaş bakışlara, yaşanan sorunlara, konut sorununda “engel” olarak tanımlanabilecek konulara odaklanıyordu.

Forum tematik olarak ödenebilir konut konusundaki eylemlere yönelik engellere, sorunlara yoğunlaşmaktaydı. Bu bağlamda altı adet engel belirlenmişti. Bunlar, “Uyumsuzluklar”, “Politikalar ve Yönetmelikler”, “Finans”, “Kentsel Tasarım”, “Destek ve Üretim”, “Ev Sahipliği ve Kira” başlıklarında toplanmıştı. Ayrıca “Çevresel Sürdürülebilirlik” ve “Ekonomik Sürdürülebilirlik” de iki ek önemli başlık olarak forum programında yer aldı. Programda uzman konuşmacıların yanı sıra çok sayıda davetli mimarlar, konut politikası uzmanları, stratejistler, farklı alanlardan yöneticiler de yer aldı. Bu buluşmanın gelecekte de uluslararası işbirliği, iletişim ve bilgi ağı sağlamada önemli bir işlev üstlenmesi beklentisi sıklıkla yinelendi.

Konut konusu UIA’ya paralel biçimde ACE’nin de ilgi alanlarından birini oluşturuyor. ACE çalışmalarında konut başlığı, geliştirilmesi planlanan politikalar, miras değerleri bağlamı ve “çevre ve sürdürülebilirlik” çerçevesinde ele alınıyor. Bu bağlamda ACE, mevcut konut stokunun iyileştirilmesi, bakım ve onarım politikaları, mahalle ölçeği, kentsel yenilemenin desteklenmesi, modern mimarlık mirası, yeniden kullanım araştırması, pasif enerji kullanımı, kentlerde yeşil alan yaratılması ve yaşanabilir kentler başlıklarına odaklanıyor. ACE içindeki tematik alan ve alt çalışma grupları, bina performansı ve sürdürülebilirlik konularında 2050 hedefleri olarak ortaya konulan ölçütlere uygun yasal düzenlemeleri AB Direktifi çerçevesinde hayata geçirmeyi amaçlıyor.

İKLİM KRİZİ VE MİMARIN SORUMLULUKLARI

Tüm bölgesel ve küresel birlikler ile meslek odaları, iklim krizi karşısında mimarlar olarak katkı verebileceğimiz konularda yoğun çalışmalar yaparak önemli tartışma alanları sunuyor. Bilindiği gibi, UIA 2023 Kopenhag Kongresi’nin teması da BM hedefleriyle paralel biçimde “Sürdürülebilir Gelecekler: Kimseyi Arkada Bırakma” olarak belirlenmişti. UIA’nın “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” başlıklı komisyonu da temel olarak sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin yapılı çevreye etkilerini ölçmeyi hedefleyen bir “toolkit” (araçlar) çalışması yapıyor. Ayrıca UIA Eğitim Komisyonu ile birlikte iklim krizi, sağlık konularında farklı yaklaşımların sunulmasına imkan tanımayı hedefleyen, mimarlık eğitiminde yenilikçi ve yaratıcı yaklaşımlar temalı ödül programı da sürdürülen etkinlikler arasında. Bu programda UIA II. Bölgesinden Deniz İncedayı da seçici kurul üyeliğiyle çalışmaya katkı verecek. Ayrıca, Afrika ülkelerinde yürütülen GGW (Great Green Wall) başlıklı uluslararası öğrenci yarışması da ortak hedefi vurgulayan diğer bir etkinlik olarak sıralanabilir.

Diğer bir etkinlik, BM Habitat ile birlikte düzenlenen “BM 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi”ne katkı amaçlayan UIA 2030 Ödülleri oldu. 17 sürdürülebilir kalkınma hedefine yönelik 40 ülkeden 125 projenin katıldığı ödül programında; ilki “açık kategori” olmak üzere, 6 farklı kategoride çeşitli sürdürülebilirlik amaç ve hedeflerine yönelik başarılar ödüllendiriliyor.

Jüri değerlendirmeleri sonrasında;

  • Sürdürülebilir kalkınma amacı 7- hedef 7.3 (kategori 2: enerji verimliliğini geliştirmek) başlığı altında, Almanya, Memmingen’de, Karoline Goldhofer Gündüz Bakım Evi ile BDA Heilergeiger Mimarlık ve Planlama Bürosu (Peter Geier ve Jörg Heiler) ödüle değer görüldü.
  • Sürdürülebilir kalkınma amacı 11- hedef 11.1 altında ise (kategori 3: yeterli, güvenli ve ödenebilir konut) Çin Halk Cumhuriyeti, Hong Kong’daki “Düşük Gelirli Aileler İçin Konut Düzenlemesi” (Home Modification for Low-income Families) projesiyle Domat ödülün sahibi oldu.
  • Sürdürülebilir kalkınma amacı 11- hedef 11.3 için (kategori 4: katılımcı, verimli arazi kullanımlı ve kapsayıcı planlama) Arjantin, Buenos Aires’ten “Konut İleri Dönüşüm Programı” (Housing Upcycle Program) ödüle layık bulundu.
  • Sürdürülebilir kalkınma amacı 11- hedef 11.7 çerçevesinde ise (kategori 5: yeşil ve kamusal mekana erişim) Bangladeş’ten “Kentsel Mekanı Birlikte Yaratmak” (Co-creation of Urban Spaces) projesiyle Co-creation.Architects ödülün sahibi oldu.
  • Sürdürülebilir kalkınma amacı 11- hedef 11.c başlığında (kategori 6: yerel malzeme kullanımı) Çin Halk Cumhuriyeti’nden “Rüyalar Evi” (House of Dreams) projesiyle Hong Kong Politeknik Üniversitesi ödülü kazandı.

ACE ise bu alandaki çalışmalarını Avrupa’nın 2050 yılındaki iklim nötr kıta hedefine yoğunlaştırıyor. “Yaratıcı Avrupa”, “Yeşil Uzlaşı” ve “Yeni Avrupalı Bauhaus” programları ACE’nin iklim kriziyle ilgili çalışmalarının itici güçleri olarak değerlendiriliyor. Bu bağlamda mevcut binaların renovasyonu, farklı disiplinler arasındaki çalışmaların artması, bir başka deyişle kapsayıcılık, kamu ihaleleri konusunda gerekli araçların geliştirilmesi, bina performansı, enerji kaynaklarının çeşitliliği gibi konular öne çıkıyor. AB hedefleri paralelinde inşaat sektörü için yenilenebilir enerji, kamusal alanda kalite sorunları, karbon nötralizasyonu, COP 26 toplantısının yerel yönetimlerle paylaşılması, AB yönetmelikleri için öneriler genel kurulda da sıklıkla vurguladı. EPBD (Energy Performance of Buildings Directive) belgesi iklim krizi çalışmalarında önemli bir enstrüman olarak görülüyor. Bina üretiminde çok yönlü etkilerin dengelenmesi, malzeme tercihleri, dönüşüm ve kullanıcı gibi faktörlerin doğru değerlendirilmesi amacıyla tartışmalar sürdürülüyor. Aynı amaçla NEB programının da (New European Bauhaus-Yeni Avrupalı Bauhaus) potansiyeli vurgulanıyor. Tartışmaların zenginleşmesini ve tanıtımı amaçlayan “NEB Festivali” programı ACE genel kurulunda paylaşıldı. (Resim 3) Buna göre belirli binaların ve yerleşimlerin gezilerek yerinde değerlendirme yapılacağından, ortak bir tartışma zemini hazırlanacağından söz edildi. İklim krizi konusunda ortak bir yol haritasının, iletişimin ve uluslararası diyaloğu sağlamanın mimarlara yeni perspektifler ve ufuklar sunmada etkili olacağı söylenebilir.

UIA Genel Kurulu programına paralel diğer iki etkinlik de mimarlıkta koruma yaklaşımlarına odaklanıyor ve bu alanda yapılan başarılı örnekleri sergiliyordu. İspanya Mimarlar Birliği’nin ev sahipliğinde, Baltık Ülkeleri tarafından düzenlenen “modern konutların bütünsel renovasyonu” konulu sempozyum ve sergi ve de Fransa Büyükelçiliği’nde düzenlenen “Bordeaux, Locus Solus konut yerleşmesi” oturumu bu anlamda önemli katkılar olarak sunuldu. Mimarlıkta ortak ve güncel bir yaklaşım olarak yereli değerlendiren, yeniden işlevlendiren, modern mirası koruyan, yıkmak yerine yeniden üreten anlayış burada sergilenen başarılı örneklerin ortak noktasıydı.

Aynı çerçevede değerlendirilecek bir diğer program da UMAR (Akdeniz Mimarlar Birliği) tarafından, 28. Olağanüstü Genel Kurul paralelinde 23-24 Haziran 2022 tarihlerinde ENSAM’da (Ecole Nationale Supérieure d’Architecture de Montpellier) düzenlenen Akdeniz Bölgesinde Modern Mirasın Korunması ve Rehabilitasyonu başlıklı konferans oldu. (Resim 4) Programda konuyla ilgili uzmanlar, bilim insanları ve koruma alanından uygulamacılar farklı oturumlarda bilgi ve deneyimlerini aktardılar. Her sunuşun ardından konular ortak değerlendirme ve yorumlara açıldı. Sunumlar gerek kavramsal yaklaşımlara, gerekse başarılı uygulamaların süreçlerine ve özgün deneyimlere odaklanıyordu. Programın konuşmacıları arasında Fransa’da Saint Maixent Medyatek binası yenileme uygulamasının mimarı Bernard Desmoulin, Beyrut’da Michel Ecochard’ın Fransız Lisesi binası yenileme projesiyle Jan Tabet, Docomomo eski başkanı Ana Tostoes gibi önemli isimler de vardı.

Ülkemizden Prof. Dr. Deniz İncedayı ve Doç. Dr. B. Selcen Coşkun’un konuşmacı olarak katıldıkları konferans, özellikle mevcut yapı stokunun değerlendirilmesi, yeniden işlev kazandırma önerileri, konut ve koruma alanında katılımcı modellerin gelişimi, yerelle ilişkiler ve güncel araştırmaların modern mirasa yansıtılması konuları bağlamında değerli, güncel bir birikim sundu. Ayrıca program kapsamında, Montpellier kentinin sahilinde yer alan özel bir peyzaj ve doğal sit alanı olan Camargue yerleşmesine bir ziyaret gerçekleştirildi. Alan modern mimarlık mirasının korunması açısından önemli binaların yer aldığı, kıyı yerleşmesi açısından çeşitli örnekler sunan bir konumda olduğu için ilginçti.

YÖNETİŞİM VE YENİ YAPILANMALAR

Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen UIA Genel Kurulu’nda yönetime ilişkin çeşitli sorunlar gündeme getirilmişti. Gerek üye ülkelerin endişelerini gidermek gerekse tüm dünyada yaşanan politik gelişmeler ve mimarların sorumlulukları dikkate alındığında, birçok kurumda olduğu gibi, UIA’da da yönetim yapısının iyileştirilmesi önemli bir gündem maddesine dönüştü. Bu amaçla kurulan UIA “Task Force” grubu, UIA’nın görünürlüğünü, daha modern bir organizasyona kavuşmasını, etkisini artıracak önerilerde bulunma hedefiyle çalıştı. Demokratik bir yönetim şeması için üye kesimlerin katılımını artıracak, tabandan tavana yeni ve genç bir UIA strüktürünü hedefine koydu. Önerilen strüktür genel kurulda üye ülkelerce etraflıca tartışıldı. Ancak komisyonun da açıkladığı gibi, henüz çalışma süreci devam ettiğinden taslak niteliğindeki bazı yapılanma önerileri gelen yapıcı eleştiriler karşısında tekrar değerlendirilmeye muhtaç görünüyor. Bunlardan en önemlisi UIA'nın bölgelendirme yapısı. Sıklıkla vurgulandığı gibi, UIA bölgelendirme çalışmasının temel ilkesi farklı kültürel çeşitliliği, iletişimi artırarak ayrıştırıcı değil, bütünleştirici olabilmek ve iletişime açıklığı desteklemek. Komisyonun bunu gözeterek ilerleyeceğini düşünmek istiyoruz. Diğer yandan, çalışma programlarının UIA Konseyi ve genel stratejileriyle uyumlu hale getirilmesi de hedeflenen düzenlemeler arasında. Bu amaçla, daha sık genel kurul yapılması önerisi de gündemde ve 3 özel komitenin kalıcı olması hedefleniyor. Bunlar; Finans Komitesi, İletişim Komitesi ve Etik Komitesi olarak açıklandı. Olağanüstü genel kurulun bir önemli kazanımı da çevrimiçi toplantı ve çevrimiçi oylama imkanı veren maddelerin UIA tüzük ve yönetmeliklerine eklenmesi ve geçerlilik kazanması oldu.

Bu gelişmelere paralel biçimde, UIA şemsiyesi altında görülen bir kurum olarak UMAR da daha iyi bir yönetişim hedefiyle Olağanüstü Genel Kurulunda tüzük ve yönetmeliklerinde yeni düzenleme önerilerini tartışıyordu. Montpellier’de gerçekleştirilen toplantının gündeminde, ağırlıklı olarak salgın süresince çevrimiçi olarak yapılan “UMAR Think-Tank” toplantılarından kaynaklanan yönetmelik ve yönerge değişiklik önerilerinin onaylanması konusu vardı. Yeni öneriler özellikle UMAR’ın yönetim şemasına ve karar organlarına dair yapılacak değişiklikleri içeriyordu. UMAR Genel Kurulu genişletilmekte, her üye ülkenin temsili sağlanmakta ve Yönetim Kurulunun da belirlenecek UMAR Konsey üyeleri arasından seçilmesi öneriliyordu. Salgın sürecinde çevrimiçi yapılan tartışmaların sonunda, genel olarak kabul gören yeni örgütlenme şeması toplantıda oyçokluğuyla kabul edildi. Değişikliklerin uygulamaya aktarılması sürecine dair bir takvim hazırlanarak kısa süre içerisinde üye ülkelere bildirilecek.

ORTAK ÇALIŞMALAR, GÜNCEL DEĞERLENDİRMELER

Mesleğin uluslararası alanına genel olarak mercek tutarken öne çıkan bu değişim ve programlarda kuşkusuz salgın sürecinde yaşanan deneyimlerin katkısı da yoğun oldu. Küresel ölçekte yaşanan pandemi sürecine, politik bağlamda yaşanan sorunlara, savaşların tehditlerine, göç sorunu gibi konulara meslek açısından bakıldığında kurumların refleksleri ve değişen politikaları ve stratejileri ortak görünüyor. Gezi davası sonunda haksızca, hukuksuzca tutuklanarak cezaevine gönderilen değerli arkadaşlarımıza ve yaşanan sürece ilişkin olarak kurumların (UIA, ACE, UMAR gibi) genel kurullarında kararı alınan destek açıklamaları da bu çerçevede görülebilir.

Bilindiği gibi, salgın nedeniyle UIA içinde bulunduğumuz yılı “Sağlık İçin Tasarım Yılı” olarak belirledi. Buna paralel olarak çok sayıda etkinlik planlandı, ulusal ve uluslararası ölçekte webinar oturumları yapmak, çevrimiçi bilgi noktaları oluşturmak, Teksas A&M Üniversitesi Sağlık Sistemleri ve Tasarımı Merkezi tarafından koordine edilecek “Sağlık İçin Tasarım” başlıklı (International Journal of Design for Health - the UIA Official Health Journal) uluslararası yayın hazırlığı, uluslararası öğrenci yarışması ve araştırma ödülleri gibi programlar “Sağlık İçin Tasarım Yılı” etkinlikleri arasında yer alacak.

Bunların dışında, UIA Meslek Pratiği Komisyonunun önemli bir başlığı olarak “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” anlaşmasına destekle birlikte UIA “Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık” bildirgesinin meslek pratiğine uygulanması konusu da önemli bir gündem oldu. Bu konuda UIA Genel Sekreteri Tan Pei, Patricia Ramallo ve Ayşen Ciravoğlu çalışma grubunda görev almaktalar.

Burada kısaca özetlenmeye çalışıldığı gibi, gündemdeki önemli konu başlıkları ve çalışma alanları mesleki sorumluluklar bağlamında mimarların duyarlı katkılarını bekliyor. 2022 UIA Genel Kurulunda kabul edildiği gibi UIA, eylem kapsamı dahilinde (BM tarafından tanınan bir STK olarak) her zaman “insan onuruna uygun biçimde, her türlü şiddetin, ayrımcılığın ve eşitsizliğin karşısında insanın iyiliğini, ekosistem dengesini, sağlıklı yaşama izin veren çevre ve iklim koşullarını teşvik etmeyi, desteklemeyi savunacaktır.” (Resim 5)

Bu önemli savunmaya dünya mimarları olarak hep birlikte katılmak ortak sorumluluğumuz. Mesleğimize ve sağlıklı, eşitlikçi, adaletli geleceğimize sahip çıkmak için okuyucularımızı söz konusu süreçlere ilişkin bilgilendirmeyi ve katkı koymaya davet etmeyi istiyoruz. Yakın gelecekteki etkinliklerle ilgili duyurularımızı anımsatarak bitirelim:

  • UIA Genel Kurulu ve Kongresi 2023 Temmuz ayında Danimarka Kopenhag’da gerçekleşecek. (Kongreye bildiri için açık çağrı sürüyor. Ayrıntılı bilgi için https://uia2023cph.org/)
  • UIA Forumu ise 2024 yılında Malezya’da Kuala Lumpur’da yapılacak.
  • 2023 yılında aynı zamanda UIA’nın 75. yıl kutlamaları gerçekleştirilecek.
  • ACE’nin önümüzdeki Genel Kurul toplantısı ise 24-25 Kasım 2022 tarihlerinde Çek Cumhuriyeti’nin Prag kentinde gerçekleştirilecek.

Bu icerik 1020 defa görüntülenmiştir.