Gazeteci ve yönetmen Metin Yeğin öncülüğünde, Urfa'nın Viranşehir ilçesinde, “demokratik ekolojik toplum” söylemi çerçevesinde başlatılan komün projesinde yaşam Ağustos 2011’de başladı. 45 dönümlük arazide evlerin sahiplerinin de bilfiil çalışması ile inşa edilen avlulu 48 kerpiç evin yanı sıra, kadın kültür merkezi, kütüphane, ekolojik tarım yapılacak 13 dönümlük ortak alan da bulunuyor.

Şu an 11 ailenin yerleşmesiyle yaşamın başladığı Türkiye'nin ilk komününde, evsiz 48 ailenin yerleşeceği komünde çalışmalar tümüyle kolektif çalışmanın ürünü. Komünde özel mülkiyetin olmayacağı ve kooperatif olarak işlemesi planlanıyor. Evlerin sahiplerinin kendilerinin inşa ettikleri avlulu kerpiç evler 140 metrekare ve 30 metrekarelik ortak alanda her aile ekolojik tarım yapacak. Hiçbir kişi ve kurumdan maddi destek alınmadan yürütülen çalışmalar ile her evin 7-10 bin Liraya malolacağı belirtiliyor. Elektrik ve su sorunu olmayan yerleşimde, evlerin tamamlanmasıyla birlikte kanalizasyon altyapısı da belediye tarafından tamamlanacak. Meksika’dan mimarlar, Türkiye’den mimar ve mühendisler, ekolojik tarım uzmanları ile yerleşime gelerek toplantılar yapılıyor. Kerpiçin ekolojik verilerinin ötesinde, “uzmanlara daha az yer veren, hiyerarşiyi yok eden, insanların türkü söyleyerek birlikte yaptıkları yani eşitlikçi bir inşa biçimi” olduğu için seçilmiş.

Yeğin, amaçlarının komün projesini genişletmek olduğunu; 450’den fazla evsiz insanın başvurusu ile onlarla birlikte yeni yerler inşa etmeye başlayacaklarını belirtiyor. Bu yaşam alanında yer alacak insanların sadece ev sahibi olması değil, birlikte, ortaklaşa üretim sürecine katılmasını hedeflediklerini, ancak bu şekilde komün yaşam alanları oluşturulabileceğini düşünen Yeğin, Ekim ayından Nusaybin, Kızıltepe gibi halkın fakir olduğu bölgelerde de komün yaşam alanları kurulacağını söylüyor. Lice’de 1974 depreminden beri geçici prefabrik evlerde yaşayan aileler için de komün inşa edilecek. Yeğin, amaçlarının insanların insanca yaşayamadığı TOKİ konutlarına karşı kendi imkânlarıyla, ortak karar alma ve ortak çalışma süreci sonrası ortak yaşam alanları oluşturabileceğini göstermek olduğunu söylüyor. (Kaynak. Bianet.org, Cumhuriyet Dergi, 27 Mart 201)