427
EKİM-KASIM 2022
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
CUMHURİYET DÖNEMİ MİMARLIĞI

Karadeniz Kıyılarında Bir Modern: Sümerbank Ordu-Soya Fabrikası

Özgür Demirkan, Doç. Dr., Giresun Üniversitesi Mimari Restorasyon Bölümü

Dönemin kalkınma politikaları arasında önemli yer tutan, Sümerbank’ın 1950’li yıllar sonrasında inşa edilmiş yerleşkelerinden biri olan Sümerbank Ordu - Soya Fabrikası, kentin ve bölgenin iktisadi, mekânsal ve toplumsal gelişimine katkı sağlayacak bir proje olarak karşımıza çıkmakta. Yazar, kente ideolojik bir modernleşme deneyimi sunan fabrika yerleşkesinin sahip olduğu “modernist estetiği destekleyen bölgesel, tarihsel değerlere” dikkat çekiyor.

 

Sümerbank Ordu - Soya Fabrikası, liberal politikaların benimsendiği ve sanayileşme üzerindeki devlet kontrolünün önemli ölçüde azaldığı 1950’li yıllar sonrasında inşa edilmiş Sümerbank yerleşkelerinden biri olarak yüksek modernist anlayışın izlerini taşımaktadır. Yapı, planlama kurgusu, malzeme ve yapım tekniği açısından kendi döneminin ve şartlarının rafine bir modern mimari örneğidir. Diğer taraftan, inşa edildiği kentin erken Cumhuriyet dönemi kalkınma yatırımlarından çok fazla pay alamayışı ve uzun yıllar etkili bir ticari potansiyelinin olmayışı, yapının kent ve modern mimarlık tarihi araştırmalarına konu olmasını güçleştirmiştir. Bu bakışla Sümerbank Ordu - Soya Fabrikası’nın tarihsel, bölgesel, zamansal ve coğrafi koşulları açısından belgelenmesi çalışmanın motivasyonudur. Kentin tarihsel ve yerel verileri, yerel aktörleri ve mimari alanları bağlamında nitel bir araştırma sürdürülerek elde edilen veriler, fabrikanın kentteki modernleşme deneyimine katkıları üzerinden tartışılmaya çalışılmıştır. Böylece aynı modernist idealin örnekleri olarak Anadolu’nun farklı bölgelerinde benzer planlama kararları ve mimari biçimlenme ile inşa edilen ve bugün endüstri mirası olarak kabul edilme potansiyeli barındıran sanayi yapılarının arasına eklenmesi beklenmektedir.

SÜMERBANK ORDU - SOYA FABRİKASI MEKÂNSAL ÖZELLİKLERİ

Sanayi yerleşkeleri çoğunlukla modernist temelli planlama ile düzensiz parsellerin ve eğri sınır çizgilerinin neden olduğu sorunların ortadan kaldırıldığı, standart arsaları, blokları, cadde genişlikleri kısacası standardize edilmiş, karşılaştırılabilir ve değiştirilebilir parçaları ile tanımlı bir kent prototipi sunar.[1] Benzer modernist örgütlenmeyle inşa edilen Sümerbank Ordu - Soya Fabrikası kentin dağlık, dik ve derin vadilerinden oluşan topoğrafyası içerisinde akarsuların denize döküldüğü doğusundaki düz arazilere inşa edilmiştir.[2] (Resim 1) Konumlandığı coğrafyadan farklı olarak hemen ilk bakışta algılanan simetrik, işlevsel bir düzene sahiptir. Yerleşkenin üretim, yaşam ve sosyal birimler odaklı mimari yapıları giriş kapısını denize bağlayan kuzey - güney yönündeki ana ulaşım aksının ve bağlantı yollarının üzerindedir. Ana ulaşım aksının doğusunda üretim yapıları, batısında yaşam alanları inşa edilmiş; giriş kapısı, çamlık, idari bina ve siloların yanı sıra sosyal birimler ana ulaşım aksına yakın noktalara yerleştirilmiştir. (Resim 2)

Üretim yapıları arasında pompa dairesi, kazanhane, atölye rafineri, küsbe ambarı, fasülye silosu, ekstraksiyon ve ham yağ işleme binası, depolama, paketleme birimleri bulunmaktadır.[3] İdari binanın arkasında yükselen silolar ve büyük hacimli yapılar mekanik biçimlenmenin estetiğini yansıtırken (Resim 3) diğer üretim yapıları sanayi merkezli modernleşmenin masif diline sahip, az katlı yapılardır. Arazi olanakları ölçüsünde denizle ve birbirleriyle bağlantılı inşa edilmişlerdir. (Resim 4, 5) Ayrıca üretim birimlerinde kullanılan mekanik donanımların Polonya kökenli bir firma tarafından hazırlandığı ve ilk işçi kadrosundaki altı kişinin makinelerin kullanımı ve işleyişi konusunda eğitim almak üzere buraya gönderildiği bilinmektedir. Ancak inşasından günümüze ürün çeşitliliği ve kapasitesindeki değişiklikler üretim birimlerinin yerleşke içerisindeki yoğunluğunu değiştirmiş, Sümerbank’ın yüksek modernist anlayışa atıfla, döneminin yenisi olarak inşa edilmiş yapıları sonradan eklenen yüksek katlı ve büyük hacimli yapılar arasında kalmıştır. (Resim 6)

Üretim birimlerinin hemen ön cephesinde, giriş kapısını karşılayacak şekilde konumlanan idari bina, 1950’li yıllar sonrası inşa edilmiş Sümerbank yerleşkelerinin ortak modernist dilini sürdürmektedir.[4] Lineer, dikdörtgen hacimli bir kütleye sahip yapı, iki katlı ve kırma çatılı olarak betonarme teknikle inşa edilmiştir. Kütlesinde sıralı pencerelerin yarattığı monoton düzen, lineer bir koridor etrafına sıralı odalar ile iç mekân kurgusunda da sürdürülmüştür. (Resim 7) Zemin katında laboratuvar, muhasebe gibi ofis birimleri üst katında müdüriyet, yönetici vb. odaları bulunmaktadır. Yapıya S ve B harflerinin sembolize edildiği anahtar şeklindeki Sümerbank logosu[5] bulunan masif bir kütleyle ön cepheden girilmektedir. İdari binanın temsiliyet gücünü artıran giriş; periferide bir kentte Sümerbank’lı olmanın ne kadar önemsendiğini gösteren fotoğraflara mekân olmuştur. Bugün, özgün kütle düzeninin korunmasına özen gösterilen yapının rengi değiştirilmiş, yapıya giriş sağlayan kütle kiremitle kaplanarak Sümerbank logosu kaldırılmıştır. (Resim 8)

Üretim birimlerinin görece uzağında konumlanan yaşam birimleri çalışanlar tarafından “yer evleri” ve “apartman” olarak adlandırılan iki farklı konut sunum biçimine sahiptir. Yer evleri, asıl işi çiftçilik olan yerel iş gücünün kırsal yaşam alışkanlıklarını sürdürülebilmesi amacıyla[6] inşa edilmiş tek katlı, müstakil konutlardır. Üretimdeki rolleri dikkate alınarak seçilen kullanıcıların kendi meyve ve sebzelerini üretebilecekleri hobi bahçeleri bulunmaktadır. Yer evlerinin sayıları ilk aşamada dört olarak planlanmış ancak fabrikanın inşasında kullanılan şantiyelerin de eklenmesiyle altıya çıkarılmıştır. Farklı yönlerden girişlere sahip 110m2’lik iki daire şeklinde tasarlanmışlardır. Plan şemaları giriş holü ile bağlantılı bir salon, kapalı bir mutfak ve gece holüyle bağlantılı iki oda ve ıslak hacimler şeklindedir. (Resim 9) Aynı plan şemasının sürdürüldüğü apartman binası beş katlıdır ve her katında 90m2’lik iki daire bulunmaktadır. Ayrıca yer evlerinin denize en yakın noktasında mekânsal olarak diğer evlerden oldukça büyük, iki katlı bir müdür evi inşa edilmiştir.[7] Ancak günümüzde üretim birimleriyle aynı değeri görmeyen bu birimlerin sahip oldukları moderne özgün, karakteristik kimliklerini kaybettiği görülmektedir. (Resim 10)

Yerleşkede üretim ve yaşam birimlerinin yanı sıra sosyal birimler olarak kullanılan bir lokal ve misafirhane de bulunmaktadır. (Resim 11) Her iki yapının yer seçiminde modernist planlama ilkelerinin belirlediği işlevsel gereklilikler dikkate alınmıştır. Lokal binası manzaradan faydalanacak şekilde deniz kenarına inşa edilirken misafirhane binası konukların kolaylıkla ulaşabileceği şekilde girişin yakınına inşa edilmiştir. Nitekim fabrikanın inşasını takip eden yıllarda Soya Caddesi üzerinden doğrudan bağlantısı sağlanmıştır. Lokal, büyük hacimli, kolonsuz iç mekân kurgusuyla yemekhane amaçlı kullanımını günümüzde de sürdürmektedir. Misafirhane ise iç mekân kurgusunda ve cephe düzenindeki değişiklikler sonrası bir radyo-televizyon istasyonuna dönüştürülmüştür. (Resim 12) Bunların yanı sıra bir cami, tek yataklı küçük bir revir, itfaiye, farklı noktalara yerleştirilmiş bir futbol, iki voleybol sahası ve çalışanlar tarafından “çamlık” olarak adlandırılan yeşil rekreasyon alanının da yerleşke içerisinde bulunan diğer birimler olduğu anlaşılmaktadır. Fabrikanın inşasında ağaçlandırılarak oluşturulan ve bugün kamusal kullanıma açık olmayan çamlık, kentin doğusunda oldukça yoğun ve bakımlı bir rekreasyon alanı yaratmaktadır. (Resim 13) Sonuçta, mekânsal çeşitlilik ve sunduğu olanaklar bakımından küçük sayılabilecek Sümerbank Ordu Soya Fabrikası’nın sahip olduğu birimlerle bir endüstri yerleşkesinden beklenen moderne içkin mekânsal düzeni yansıttığını söylemek yanlış olmayacaktır.

KENTTEKİ MODERNLEŞME DENEYİMİNE KATKISI

Kentin İktisadi Gelişimine Katkısı

1950’li yıllara kadar tarımsal bir ürün olarak fındığa dayalı ticari faaliyetlerini artırarak sürdüren kentin iktisadi yapısını geleneksel fındık üretimi ve küçük imalat sektörü belirler. Kent mekânında fındığın işlendiği, alınıp, satıldığı içhaneler ve fındık kırma fabrikaları dışında etkili bir ticari örgütlenmenin izlerine rastlanmaz. Soyanın tarımsal bir ürün olarak ekilmesi de bölgenin ekonomik anlamda bağımlı olduğu fındığa alternatif model arayışlarının sonucudur. 1950’li yıllara gelindiğinde zirai faaliyetlerde gösterilen artış kent mekânına çeşitli sanayi kollarının eklenmesine, atıl durumdaki işgücünün çalışma olanakları bularak kent ekonomisine yeni ve yaratıcı bir üretkenlik kazandırmasına neden olur.[8] Aynı zamanda 20 Ekim 1957’de Sümerbank’ın desteğiyle yerel sermayeye ve teşebbüse dayalı Ordu Soya Sanayi A.Ş.’nin kurulmasına da zemin hazırlanır. Hatta dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından Bahçelievler’de bugün Soya Sitesi’nin bulunduğu arazi üzerinde temelleri atılır.[9] Bu süreçte kentin az sayıdaki yerel gazetelerinden Ordu Gürses fabrikanın kurulmasının yanı sıra üretiminin devamlılığı açısından soya üreticisi ve köylüsünü merkeze alır.[10] (Resim 14, 15) Ancak 1960’lı yılların başlarında Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanan raporlar kentteki soya üretiminin azaldığı ve fabrikanın inşasına devam etmek için yeterli olmadığı yönündedir.[11] Buna karşın Ordu Soya Sanayi A. Ş. 1962’de feshedilerek bütün yatırım faaliyetleri Sümerbank’a devredilir. (Resim 16) Sümerbank denetiminde bölgeyi kalkındıracak bir projeye dönüştürülerek bütçesi ve kapsamı genişletilir, Bahçelievler’den kentin dışındaki bir devlet arazisine taşınır. Bölgedeki arazilerin büyük çoğunluğunun sahibi Sırrı Tercan tarafından bağışlanan arazinin de eklenmesiyle inşa alanı genişletilir.[12] 12 Haziran 1965’te dönemin Başbakan Yardımcısı Süleyman Demirel tarafından Sümerbank Ordu Soya Fabrikası adıyla açılır ve üretim faaliyetlerine başlar.

Fabrikanın inşa edildiği 1960’lı yılların ilk yarısına bakıldığında kamu ve özel sermayeye dayalı sanayi ve ticari faaliyetlerin görece gelişmesi ve sayıları hızla çoğalan fındık kırma fabrikalarının istihdam olanaklarını artırmasına karşın Ordu bölgedeki en yavaş göç hareketlerinin yaşandığı kenttir.[13] Sanayisi yeterince gelişmediği için durağan seyreden kent nüfusu artışı fabrikanın üretime başladığı 1965’de Türkiye ortalamasının üzerine çıkmış, 1960’ta % 12,8 olan merkez ilçe nüfusu 1965’te % 15,3; 1970’te % 19,4 olmuştur. Farklı oranlarla gelişim gösteren nüfus artışı kentin iktisadi ve mekânsal göstergelerini de değiştirmiştir. 1960’ta 382 olan motorlu taşıt sayısı 1970’te 1.638; 381 olan konut sayısı 1.153; 96 olan işyeri sayısı 1970-79 aralığında 419’dur.[14] Kentin iktisadi gelişiminde fabrikanın yanı sıra 1958’de inşa edilen Ordu İskelesi ve 1959’da tamamlanan Karadeniz Sahil Yolu da belirleyici olmuştur. Ulaşım altyapısı güçlenen kent ulusal ve uluslararası piyasa açılmış, kentteki nakliye ticareti gibi yeni iş kolları açılmış, istihdam olanakları artmıştır.

Sanayisi kurulması ve sürekli alıcısı olmasına karşın kentteki soya üretiminin azalma eğilimi sürdürerek 1980’li yılların başında sonlanma noktasına gelmesi Sümerbank Ordu Soya fabrikasının özelleştirilme sürecinin başlangıcı olmuştur. İlk olarak 1985’te Sümerbank Genel Müdürlüğü bünyesine alınan fabrika 1986’da beş ortaklı bir anonim şirkete devredilmiş, 31 Aralık 1986’da ülkenin ilk özelleştirilen fabrikalarından birisi olarak Kamu İktisadi Teşebbüsü özelliğini tümüyle kaybetmiştir. 1990’lı yıllarda Fiskobirlik denetiminde yepyeni bir üretkenlik ideolojisi kazanmış; makineleri revizyondan geçirilmiş, üretim birimleri yenilenmiş ya da yenileri eklenmiştir.[15] Fiskobirlik’in en verimli dönemlerindeki bu değişiklikler fabrikanın fındık yağı ihracatı yapabilecek kapasiteye ulaştırmasını sağlamıştır. Bugün Fiskobirlik’in ekonomik problemlerine çözüm olarak 2010’da devredildiği Altaş Yağ Sanayi A.Ş. tarafından üretim faaliyetleri sürdürülmekte ve mekânsal bütünlüğünü korumaktadır.

Kentin Mekânsal Değişimine Katkısı: Yeni Yollar, Konut Alanları, Yapı Kooperatifleri

Fabrika kentin doğusunda Melet Irmağı’nın Karadeniz’e döküldüğü 101m2’lik fındık bahçesi ve bataklık arazi üzerine inşa edilmiştir. Nafia Müdürü Karadeniz “fabrikanın inşa edildiği yıllarda henüz imar planları yapılmayan bu bataklık alanların yarattığı sağlıksız koşullar nedeniyle kentlinin yaz aylarında yüksek yaylalara göç ettiği”ni anlatmaktadır.[16] Ordu Ticaret Odası raporları dağlık bir topoğrafyaya sahip kentin gelişmeye kısmen daha elverişli doğusundaki bu bölgenin mekânsal, ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda kentin kazanımına açılarak soya üreticisinin desteklenmesinin beklendiği yönündedir.[17] Fabrikanın inşasının planladığı kent mekânından kentin çeperine taşınmasında bu beklentilerin etkili olduğu söylenebilir. Çünkü Sümerbank’ın üretim ve yaşam odaklı yerleşkeleri kuruldukları kentlerin iktisadi, toplumsal ve mekânsal değişimini tetikleyen modernleşmenin arayüzleri olarak kabul edilmektediler.[18] Nitekim fabrikanın inşasıyla bölgedeki bataklık alanlar kurutularak yeni arterlerin, mahallelerin, yeni konut ve ticaret alanlarının oluşmasına zemin hazırlanmıştır.

Fabrika yerleşkesinden kent mekânına ulaşımı sağlayan iki arter bu kapsamda değerlendirilebilir. İlk arter, 1960 yılında tamamlanan Karadeniz Sahil Yolu’nun fabrikadan kent mekânına uzantısını sağlayan Atatürk Bulvarı - Soya Caddesi’dir. Kıyıya paralel doğu-batı yönünde uzanan Atatürk Bulvarı’nın kent mekânındaki etkisi fabrikanın inşasıyla güçlenmiş, modernist estetiğin geleneksel kent mekânını etkilemediği 1950’li yılların ardından yaratıcı gücünü modernleşmenin sunduğu kavramsal derinlikten alan mimari yapıların inşasına mekân olmuştur. Bu yapıların arasında Ordu Sineması,[19] eski Ordu Belediyesi Hizmet Binası, Halk Bankası ve Ziraat Bankası, Maliye Binası, eski SSK Disanseri, Turist Otel ve Konuralp imzalı Sağra Fabrikası bulunmaktadır. (Resim 17) İlk arteri tamamlayan Soya Caddesi ise gürültü, kirlilik nedenleriyle Atatürk Bulvarı’nın dışına yerleştirilen fabrikaya bağlantı sağlanması amacıyla inşa edilen ilk yoldur. Ancak 1980’li yıllarda değişen kentsel dinamikler alternatif rota arayışlarını zorunlu kılmıştır. Bugün, Mehmetçik Caddesi - Org. İbrahim Fırtına Bulvarı üzerinden fabrika bağlantısını sağlayan ikinci arter; 1980 ihtilali sonrasında kentte Valilik ve Belediye Başkanlığı görevini yürüten Nermi Alyanak zamanında oluşturulmuştur. Öncelikle 1961 imar planlarında Ordu Lisesi’nin önünde sonlanan araç yolu inşa edilen Gazi Köprüsü ile Civil Irmağı’nın karşı yakasına taşınmış, sonrasında Org. İbrahim Fırtına Bulvarı inşa edilerek kent mekânından ve Soya Sitesi’nden fabrikaya kesintisiz bağlantı sağlanmıştır. (Resim 18) Bu arter arazi bedellerinin düşük olduğu kıyılardaki konut talebini artırmış ve yapılaşmaya hız kazandırmıştır.

1970’li yıllara kadar yer yer gecekondulaşmanın, plansız ve sağlıksız yapılaşmanın yaşandığı kıyılarda kent mekânının geleneksel dokusundan farklı olarak ızgara planlı yeni mahalleler oluşmaya başlamıştır. (Resim 19) Durugöl Mahallesi, Cumhuriyet, Akyazı, Turnasuyu, Karapınar, Akçatepe Mahalleleri bu bakışla değerlendirilebilir. Bu mahalleler kentin geleneksel konut stoğundan farklı olarak modernist düzende apartman yapılarının ve kooperatiflerin inşa edildiği, zamanla merkeze alternatif olarak genişleyen, üst-orta, üst sınıflar için cazip hale gelen yerleşim bölgelerine dönüşmüştür. Ayrıca, fabrikanın konumlandığı Durugöl Mahallesi bugün sanayi yapılarının ve konut alanlarının dengeli bir birliktelikle gelişim gösterdiği birkaç mahalleden birisi olarak kabul edilmektedir.[20] Bu bakışla modern mimariye atıflı mekânsal düzeniyle fabrikanın kentteki konut üretiminde güçlü bir yapılanma meydana getirdiği söylenebilir. (Resim 20, 21) Martı Apartmanı, Bulvar Apartmanı ve Köşk Apartmanı’nın aralarında olduğu Atatürk Bulvarı üzerindeki yapılar kronolojik olarak izlendiğinde 1970’li yıllarda sonrasında inşa edildikleri görülmektedir. Benzer şekilde Soya Sitesi’nin aralarında bulunduğu Öğretmenler Sitesi, Bayındırlık İşçileri Yapı Kooperatifi ve Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi kentin ilk yapı kooperatifleri olarak aynı yıllarda inşa edilmişlerdir. Gerek yerleşke içerisindeki gerekse Soya Sitesi’ndeki apartman yapıları çağdaş yapım malzemesi, yapım tekniği ve karma taşıyıcı sistemin kullanıldığı konutların kentteki ilk örnekleridir. Geniş pencere açıklıkları, asansörü, kaloriferi ve kapıcı dairesi ile döneminin modern yaşam pratiklerini temsil etmiştir.

Kentin Toplumsal Değişimine Katkısı: Sosyal Olanaklar, Milli Bayramlar

Sümerbank Ordu - Soya fabrikası iktisadi ve mekânsal olduğu kadar birleştirici ve sosyalleştirici gücüyle modernin kentteki deneyimini etkilemiş; topluma yeni bir sosyal bağlam, yeni alışkanlıklar ve rutinler kazandırarak kentlinin gündelik yaşantı kalıplarını değiştirmiştir. Fabrika çalışanlarından ticari bir beklentinin olmadığı sosyal yapıların asgari ücretler karşılığında kentlinin kullanımına sunulması sinema, tiyatro, gazino, spor alanları gibi işlevlerin konumlandığı yerleşkeyi kentin odağına taşımıştır. Devletçi gelenekle inşa edilmiş yapı bir taraftan sosyal-kültürel anlamda çalışanlarını desteklerken (Resim 22) diğer taraftan da sunduğu modern, sosyal düzenin kentli tarafından deneyimlenmesine olanak sağlamıştır. Fabrika çalışanları ve araçlarının kentteki resmî geçit törenlerine katılması, ilk inşa edildiği yıllarda Cumhuriyet kutlamalarının ve baloların Soya Lokali’nde düzenlenmesi sosyal düzenin parçası modern Türk kimliğinin kentteki görünürlüğünü artırmıştır. Soya Lokali; 1960’lı yıllarda inşa edilen Turist Otel’in ardından uzun yıllar kentte “kadınlı-erkekli” gidilebilecek iki restorandan birisidir. 1980’li yıllarda kentin prestijli düğünlerine ev sahipliği yapmaya başlamıştır. Mekânsal olanakların kısıtlı olduğu yıllarda Misafirhanesi Binası bürokratların, üst düzey yöneticilerin ve bakanlık müfettişlerinin kentteki konaklama mekânıdır.[21] Bunların yanı sıra Sümer - Soya Spor dönemin spor faaliyetlerini desteklemiş, bir çok futbolcunun yetişmesine de olanak sağlamıştır.

SON OLARAK

Erken Cumhuriyet dönemi kalkınma politikaları arasında önemli yer tutan Sümerbank’ın 1950’li yıllar sonrasında inşa edilmiş yerleşkelerinden birisi olarak Sümerbank Ordu Soya Fabrikası; kentin ve bölgenin iktisadi, mekânsal ve toplumsal gelişimine katkı sağlayacak bir proje olarak hayata geçirilmiştir. Her ne kadar Cumhuriyetin modernite heyecanında kısmen azalmaların olduğu zamanlarda inşa edilse de sunduğu sosyal olanaklar kente ideolojik bir modernleşme deneyimine mimari birimlerin moderne içkin mekânsal düzenleri de yaratıcı bir modernleşme deneyimine imkan sağlamıştır. Fabrikanın bağlamında inşa edilen yeni konut alanları, yeni yollar ve mahalleler, kamu ya da özel mülkiyete ait yapılar modernin deneyimine üretken bir kimlik kazandırmıştır. Bu anlamda fabrikanın inşa edildiği 1960’lı yılların kentin ticari faaliyetlerinde, toplumsal ve mekânsal yapısında kronolojik olarak önemli bir dönüm noktasına işaret ettiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Bunların yanı sıra Sümerbank Ordu - Soya fabrikası, sanayi mekânlarına ilişkin önemli bilgiler aktaran yerleşkeler arasında özgün bir konuma sahiptir. Karadeniz kıyılarında bir modern olarak bir taraftan devlet merkezli politikaları yaşama geçiren toplumcu, birleştirici yapıya diğer taraftan modernist estetiği destekleyen bölgesel, tarihsel değerlere sahiptir.

NOTLAR

[1] Scott, J. C., 2008, Devlet Gibi Görmek, (çev.). N. Erdoğan, Versus Yayınları, İstanbul.

[2] Ulvi, H.; Karakayacı, Ö.; Aydın, S., 2001, “Ordu İlinin Kentleşme Süreci ve Ordu İlinde Yapılan İmar Planı Çalışmaları”, Dünden Bugüne Ordu İli, (ed.) Öcal Serdar Yıldırım, Konya.

[3] 1964, Türkiye Mühendislik Haberleri Dergisi, Sümerbank Genel Müdürlüğü Çalışmaları, Sümerbank Genel Müdürlüğünce yaptırılmakta olan 4 fabrikaya ilişkin bilgiler.

[4] Arıtan, Ö., 2004, “Kapitalist / Sosyalist Modernleşme Modellerinin Erken Cumhuriyet Dönemi Mimarlığının Biçimlenişine Etkileri - Sümerbank Kit Yerleşkeleri Üzerinden Yeni Bir Anlamlandırma Denemesi”, Dokuz Eylül Üniversitesi FBE, yayımlanmamış doktora tezi, İzmir, s.100.

[5] Sümerbank logosu, 1950’ler sonrasında standartlaştırılarak Sümerbank kuruluşlarının tamamında kullanılmaya başlanmıştır. Ayrıntılı bilgi için, bkz: 1965, Sümerbank Aylık Endüstri ve Kültür Dergisi, cilt:5, sayı:50, ss.25-27.

[6] Bilgin, 1998, ss.261-262.

[7] Kişisel Görüşme, K. Hendek, 7 Mayıs 2021.

[8] Çebi, S., 1967, İktisadi Yönden Ordu İli, Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Yayınları, Ankara, sayı:1, s.12.

[9] Kişisel Görüşme, S. Karadeniz, 26 Kasım 2021

[10] Ordu Gürses, 3 Haziran 1957; 6 Nisan1962; 30 Mayıs 1962; 2 Mayıs 1962.

[11] Devlet Plânlama Teşkilâtı tarafından hazırlatılan 1959-1963 tarihli rapor, A/3-40. https://www5.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/CS__/t04/c028/b087/cs__040280870544.pdf

[Erişim: 20.08.2022]

[12] Kişisel Görüşme, Naim Güney, 5 Haziran 2020.

[13] Güvemli, O., 1998, Cumhuriyet Döneminde Sosyo-Ekonomik Açıdan Ordu İlinin 75 Yılı, İstanbul.

[14] Çebi; Sıtkı, 1967, s.45.

[15] Kişisel Görüşme, Kadem Hendek, 7 Mayıs 2021.

[16] Kişisel Görüşme, S. Karadeniz, 26 Kasım 2021.

[17] Çebi, 1967, s.30.

[18] Asiliskender, B., 2012, “Cumhuriyet’in Sanayi Kenti Kayseri ve Modernleşme Arayüzleri”, Güney Mimarlık, sayı:8, ss.36-39.

[19] Bugün yerinde bulunmayan yapı modern mimarlığın nitelikli örneklerinden sayılabilecek potansiyele sahiptir. Kişisel Görüşme, Ayhan Usta, 17 Temmuz 2020.

[20] Atabeyoğlu, Ö., 2011, “Ordu Kenti Peyzaj Karakter Analizi ve Kentsel Planlama Stratejileri”, Atatürk Üniversitesi FBE, yayımlanmamış doktora tezi, Erzurum.

[21] Kişisel Görüşme, İsmail Hakkı Üçer, 21 Eylül 2020.

Bu icerik 836 defa görüntülenmiştir.