|
428
KASIM-ARALIK 2022
|
|
-
Ali Tolga Özden, Doç. Dr., ÇOMÜ Mimarlık Bölümü
-
Burçak Madran, Müzebilimci, Endüstriyel Tasarımcı
-
Nihal Evirgen, ODTÜ Mimarlık Bölümü Doktora Öğrencisi, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri
-
Zuhal Ulusoy, Prof. Dr., İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Bölümü
-
Neslihan Dostoğlu, Prof. Dr., İstanbul Kültür Üniversitesi Mimarlık Bölümü
-
Tolga Ünlü, Prof. Dr., Çukurova Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
-
Yıldız Salman, Dr. Öğr. Üyesi, İTÜ Mimarlık Bölümü, docomomo_türkiye Ulusal Çalışma Grubu Eş-başkanı
-
Funda Baş Bütüner, Doç. Dr., ODTÜ Mimarlık Bölümü
Gizem Deniz Güneri Söğüt, Dr. Öğr. Üyesi, Atılım Üniversitesi Mimarlık Bölümü
-
Gökhan Mura, Dr. Öğr. Üyesi, İzmir Ekonomi Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü
-
Işıl Uçman Altınışık, Doç. Dr., Pamukkale Üniversitesi Mimarlık Bölümü
Burak Altınışık , Doç. Dr., Pamukkale Üniversitesi Mimarlık Bölümü
-
Mustafa Önge, Dr. Öğr. Üyesi, Çankaya Üniversitesi Mimarlık Bölümü
-
Zeynep Eres, Doç. Dr., İTÜ Mimarlık Bölümü
-
Ceren Boğaç, Doç. Dr., Doğu Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Bölümü
-
Ayşe Deniz Yeşiltepe, Arş. Gör. Dr., Eskişehir Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü
Figen Kıvılcım Çorakbaş , Prof. Dr., Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümü
-
Hasan Tahsin Selçuk, Dr. Öğr. Üyesi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mimarlık Bölümü
-
Gizem Cebeci, TEDÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğrencisi
KÜNYE
|
|
|
MİMARLIK'tan
Yürürlükteki mevzuatı yetersiz ve geçersiz kılarak, yasa dışı yapılaşmayı ödüllendiren imar affı uygulaması bir kez daha ısıtılarak önümüze kondu. Peş peşe çıkarılan af yasalarıyla birlikte mevzuata aykırı olarak envantere alınan yapılar, geleceğe yönelik bir tehdit olarak tam önümüzde duruyor. Bir diğer deyişle, zorunlu denetimlerden yoksun olan uygulamalar herhangi bir doğa olayını afete dönüştürmek üzere yasallaşıyor. Bu sayının MİMARLIK Gündem’inde yaşadığımız coğrafyanın zemininin ne denli kaygan olduğunu hatırlatan Ali Tolga Özden, kentsel kriz ve afetlerin ortasında af uygulamasının yaratabileceği ağır sonuçlara dikkat çekiyor. Yalnızca fiziksel çevrenin değil sosyo-ekonomik ve hukuksal sistemin de iyileştirilmesi gerekirken tam tersi yöndeki uygulamaların toplumsal adaleti zedelediği ve kaynakların amaç dışı kullanımına sebep olduğu aşikar.
Öte yandan, küresel ekonominin sırtını dayadığı ve büyük oranda enerjisinden faydalandığı petrol, büyük ölçekli bir krize dönüşmüş durumda. Hammadde açığı ve dolayısıyla artan fiyatlar, ekonomisi dışa bağımlı “tüketici” toplumlarda domino taşı gibi krizi çağırıyor. Artan fiyatların kiralık konutlardaki yansıması ise bu sayının öne çıkan başlıklarından. Bu artışın yakın gelecekte kentleri uzun vadede konut piyasasından demografik dönüşüme dek etkilemesi ise pek uzak bir senaryo değil gibi görünüyor.
Kasım ayında gerçekleşen COP27 Küresel İklim Zirvesi’nin önde gelen başlıklarından biri “iklim adaleti” idi. Tartışmalar, başta kuzey ülkeleri olmak üzere yüzyıllardır doğaya salınan karbon emisyonunda büyük payı olan bir grup ülkenin, iklim değişikliğinin etkilerine maruz kalan dünyanın geri kalanının zararlarına yönelik destek mekanizmalarında sorumluluk almalarına işaret ediyor. Terazinin bir ucunda iklim krizine yol açan faaliyetleriyle gelirden en yüksek payı alan kesim, diğer ucunda ise düşük gelir grubundaki sınırlı karbon salınımı yapan ülkeler var. Bu tartışmalara önümüzdeki sayıda detaylıca yer vermeyi planlıyoruz. Mevcut sistem daha fazla “tüketmemek” yönünde alarm verirken bu sayımızın kapağı Norveç’in Svalbard Adası’nda “küresel ikaz” vurgusu ile Murat Germen’den. Kuzeyden güneye hemen herkesin artık asgari üretim ve tüketime yönelik kolunu sıvaması gerekiyor.
Melis Özge Gayretli
Bu icerik 2751 defa görüntülenmiştir.
|
|
|
|