KENTSEL BELLEK
Yapılarda Savaşın Silinmeyen İzleri
Cahide Aydın İpekçi, Öğr. Gör. Dr., GYTE Mimarlık Bölümü
Yaşanan her ne olursa olsun, toplumsal ve kentsel belleğe kazınanlar, kentte izlerini bir şekilde açık ediyor. Bu izleri silmek, en az bu izlerin oluşumu kadar travmatik olabiliyor...
İnsanların birbirleriyle savaşı neredeyse dünya var olduğundan bu yana süregelmektedir. Binaların, anıtsal yapıların yıkılmasına, küçük büyük yerleşmelerin ve yaşam alanlarının yok olmasına, en önemlisi de insanların ölümüne neden olan savaşlar devletler arasında olduğu gibi, devletlerin kendi içinde isyanlar, ayaklanmalar ve yerel iç savaşlar şeklinde de gerçekleşebilmektedir. (1)
Dünyanın çeşitli ülkelerinde zaman içinde meydana gelen iç savaşların şimdilerde Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerinde yaşanması, insanların geçmişten ders almadığının bir göstergesidir. Tarih bir kez daha tekerrür etmiş, bir ülkede başlayan ufak bir kıvılcım komşu ülkelere de sıçrayarak tüm bölgeyi etkisi altına almayı başarmış, sivil halkı ateş hattında bırakmıştır. Bu tatsız durum sonuçlandığında geriye kalacak olan sadece bölge halkının ve yaşam alanlarının üzerinde bırakacağı izler olacaktır. Günümüzde ister kent merkezi olsun ister kırsal alan ülkelerin parçalanmasına neden olan iç savaşların izlerini halen taşıyan şehirler bulunmaktadır.
Dünyanın hiçbir yerinde bu tür olayların tekrarlanmaması ve yaşanmaması gerektiğine inanılarak bu yazıda Saraybosna ve Mostar şehirlerinde savaşın izlerini o günkü sıcaklığı ile taşıyan ve hissettiren yapıların modern yaşam içindeki varlığı ile konunun önemine dikkat çekilmek istenmiştir.
SARAYBOSNA
Saraybosna yaklaşık 500 bin nüfusuyla Bosna-Hersek’in başkenti ve en büyük şehridir. Kuzey ve güney yönlerinden dağlarla çevrili Milajka nehrinin çevresinde doğu-batı yönünde konumlanmıştır.
(Resim 1) Başkent, sadece rüzgar ve suyun değil, aynı zamanda yüzyıllardır bu yönde akan dinsel ve kültürel çeşitliliğin etkisi altında kalmıştır. Ülkenin en kalabalık şehri olan Saraybosna, ekonomi, idari, kültür, eğitim ve spor merkezidir. Yüzyıllardır camiler, sinagoglar ve kiliseler yan yana inşa edilmiş halde birarada bulunmaktadır. Farklı milliyetlerden ve dinsel kökenden olan vatandaşların birlikte yaşamaları ve çalışmaları ile Doğu ve Batının farklı mirasını barındıran çok kültürlü bir kent kimliğine sahip olan Saraybosna, bu nedenle Avrupa'nın Kudüs'ü olarak da anılmaktadır. Asırlar boyunca felaketlere ve savaşlara sahne olan Saraybosna, birçok kez yıkılıp yeniden inşa edilmiştir. 1984 Olimpiyatları’na evsahipliği yapan Saraybosna, 1992-95 yıllarında ise savaş şehri olarak anılmıştır. (2)
(Resim 2)
Savaş sırasında Boşnak halkına gönderilen yardımların Saraybosna Uluslararası Havaalanı’ndan kente ulaştırılamaması nedeniyle havaalanı ile Butmir bölgesi arasında kalan 800 metrelik alana tünel kazılmasına karar verilmiştir. 1993 yılı Temmuz ayında Dobrinya Mahallesi’nde bulunan iki katlı bir evde asker ve halk işbirliği ile başlatılan tünel kazma çalışması 4 ay 4 gün sürmüştür. Havaalanından gelen yardım malzemelerinin nakli için raylar ve vagonların yerleştirildiği tünel, 1 metre genişliğinde, 1,6 metre yüksekliğinde yapılmıştır. Tünelin hayata geçirilmesiyle gıda, ilaç, silah ve gereken her türlü sevkiyat yapılarak Saraybosna’nın kaderi değişmiş, kentin yaşam savaşını kazanması sağlanmıştır. Halen Savaş Müzesi olan evin dış cephesinde mermi izleri, iç duvarlarında ise savaşa ait unutulmaz resimler, asker giysileri ve ekipmanları sergilenmektedir. (3) (Resim 3)
Modern Avrupa tarihinin 1400 gün süren en uzun kuşatmasını yaşayan Saraybosna, Dayton Barış Antlaşması'ndan sonra yeniden yapılanma çabası içine girmiştir. Saraybosna’daki Kültürel Miras Enstitüsü, tarihî ve doğal değerlerin korunması amacıyla savaşta tahrip olan yapıların onarımına öncelik verdiklerinden, kent merkezindeki yapılarda mermi delikleri hâlâ o günkü sıcaklığı ile durmaktadır. Ancak kişisel gayretler sonucunda birkaç yapıda onarımlar olduğu görülmektedir. (Resim 4, 5)
MOSTAR
Saraybosna'dan Mostar'a giderken karşılaşılan muhteşem doğal güzellikler arasında harap olmuş birçok köprü, ev vb. yapılar yol boyunca görülebilmektedir.
(Resim 6) Neretva nehrinin kıyısında yer alan Mostar, Hersek bölgesinin en büyük şehri olup yaklaşık 105 bin nüfusa sahiptir. 20. yüzyılın sonlarına doğru Bosna-Hersek'in beş ekonomik bölgesinden biri haline gelen Mostar'da, 1992-96 yılları arasında gerçekleşen savaşta birçok önemli yapı (müze, üniversite, tiyatro, kültürel ve doğal mirası koruma enstitüsü, hastane vb.) tamamen yıkılmış veya ağır hasara uğramıştır. (4) Yeniden yapılanma çalışmaları 1998 yılında başlamış olmasına rağmen köprünün her iki tarafında hâlâ savaşın izlerini taşıyan yapılar ziyaretçilerini yeni ya da onarılmış yapılar arasından karşılamaya devam etmektedir.
(Resim 7) Bu yapılar arasında her an yıkılabileceği endişesi ile dolaşırken uyarı levhaları ile karşı karşıya kalabilirisiniz.
(Resim 8)
1993 yılında bölgedeki çatışmalar sırasında yıkılan 427 yıllık Mostar Köprüsü'nün yeniden inşası için Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO 1997 yılında girişim başlatmış ve bu girişimin ardından Türkiye, Hırvatistan, Fransa, İtalya, Hollanda, Avrupa Konseyi ve Dünya Bankası'nın katkılarıyla köprünün yeniden inşası sürecine girilmiştir. Aslına uygun olarak yeniden inşa edilen Mostar Köprüsü 23 Temmuz 2004’te yapılan bir törenle açılmıştır. (5) (Resim 9)
Bugün ziyaretçi akınına uğrayan bu şehirlerde o günlerin unutulmaması için bırakılan köprü kalıntıları (Resim 10), sembolik figürler ve satış tezgahlarında savaştan arta kalan eşyaların (Resim 11) insana acı vermekten başka bir işe yaramadığını, 21. yüzyıl başlarındaki modern dünyamızda süregelen ve ülkemizi de yakından ilgilendiren iç savaşlarla bir kez daha görmekteyiz. Savaştan geriye kalanlar sadece yıkılan yapılar değil, aynı zamanda tarih, kültür ve eğitimi bu yapılarda yaşatan insanlar topluluğunun oluşturduğu "şehir" kavramının (Resim 12) yeni bir ifadesinden başka bir şey değildir ne yazık ki!
NOTLAR
1. Tümer, 2006, ss.40-47.
2. Komut, 2002, ss.8-12; HTML1.
3. HTML2.
4. HTML3.
5. Kent Haberleri, 2004.
KAYNAKLAR
Kent Haberleri, 2004, "Mostar Köprüsü Ayağa Kaldırıldı", Mimarlık, sayı: 319, s.11.
Komut, E. M. 2002,"Savaş ve Afet Sonrasında Üç Kentin Yeniden Düzenlenmesi: Beyrut, Saraybosna, Erzincan", Mimarlık, sayı: 306, ss.8-12.
Tümer, G. 2006, "Yapmak, Yıkmak ve Mimarlık", Mimarlık, sayı: 332, ss.40-47.
HTML1: www.sarajevo-tourism.com/eng/uniquespiritspace.wbsp (Erişim:13.05.2011)
HTML2:
www.turkishny.com/other-news/4-other-news/36629-bosnaya-qhayat-tuneliq-can-verdi (Erişim:13.05.2011)
HTML3:
www.bhtourism.ba/eng/default.wbsp (Erişim:13.05.2011)
RESİMLER
*Fotoğraflar yazara aittir.
Bu icerik 8369 defa görüntülenmiştir.