MİMARİ PROJE YARIŞMASI
YARIŞMA DEĞERLENDİRME: ODTÜ Öğrenci Merkezi Binası ve ODTÜ Meydanı Mimari Proje Yarışması Üzerine
Derleyen: Zeynep Uysal
Mimarlar Odası Yarışmalar Komitesi Yürütücüsü
20 Eylül 2010 tarihinde ODTÜ Mimarlık Amfisi’nde ODTÜ Öğrenci Merkezi Binası ve ODTÜ Meydanı Mimari Proje Yarışması kolokyumu ve ödül töreni gerçekleştirildi. ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar açış konuşmasında, yarışmayı açma nedenlerinin öğrencilere eğitimlerini destekleyici modern bir yapı sunmak olduğunu, yarışmaya 77 ekibin katıldığını ve teslim edilen tüm projelerin ODTÜ’ye zenginlik kazandırdığını ifade etti.
Asli jüri üyeleri Abdi Güzer, Güven Arif Sargın, Baykan Günay, Namık Erkal ve Mehmet Halis Günel ve kolokyum başkanı Haluk Pamir, kolokyum katılımcılarını, öncelikle yarışmanın kurulumu ve jüri değerlendirmeleri hakkındaki sorularını sormaya davet etti. Katılımcılardan Cem Açıkkol söz alarak, ODTÜ’nün yarışma geleneği olan bir üniversite olduğunu ve kampusunun de bir yarışmayla elde edilmiş olduğunu hatırlattı. Ancak kampüsün elde edildiği 1960’lı yıllardan beri ODTÜ’nün hiçbir ulusal yarışma açmadığına değinen Açıkkol, son yıllarda ODTÜ’de özgün yapıların yanı sıra birçok yapı inşa edildiğini belirterek, bunların çoğunun yarışma açılmaksızın elde edildiğini, açılan yarışmalarınsa davetli ya da sınırlı olduğunu dile getirdi. ODTÜ nüfusunun da arttığına işaret eden Açıkkol, bundan sonra yapılacak tüm yapıların yarışmayla elde edilmesi gerektiğini, ama daha iyisinin ODTÜ nüfusunun kontrol edilerek yeni bina yapılmaması ve kampüsün özgün haline getirilmesi olacağını belirtti. Açıkkol ayrıca dileğinin kampüsün Koruma Kurulu tarafından korunması ve gereken yapıların da kampüsün mimarı Behruz Çinici tarafından tasarlanması olacağını da sözlerine ekledi.
Açıkkol’un sözlerine cevaben açıklama yapan Baykan Günay, bu konuların kendilerinin de gündeminde olduğunu belirtirken, ODTÜ’nün Çinici planının yanı sıra bir de Raci Bademli tarafından onaylanan projesi olduğunu ve ODTÜ’deki yapılaşma ile ilgili Ankara Büyükşehir Belediyesi, Çankaya Belediyesi, Gölbaşı Belediyesi, Anıtlar Kurulu gibi birçok kurumun dahlinin olması nedeniyle kararları uygulamanın ve hayata geçirmenin her zaman kolay olmadığını dile getirdi. 1980-90 yılları arasında kendilerinin de onaylamadıkları binalar yapıldığını belirten Günay, şu anda Koruma Amaçlı İmar Planı’nın onaylanması çalışmalarını yürüttüklerini dile getirdi ve hiçbir kurum gibi ODTÜ’nün de statik olamayacağını sözlerine ekledi. Ayrıca Teknopark’ta yapılan yapıların davetli yarışmayla elde edildiğine de değinen Günay, ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu için de çeşitli yarışmalar açılması yaklaşımının doğru olduğunu, çünkü böyle bir kampusun tek bir kişiye emanet edilemeyeceğini belirtti.
Ödüller hakkındaki görüşlerini belirtmek üzere söz alan Cem Açıkkol, ağırlıklı olarak salonlardan oluşan projede, salon oranlarında hatalar olduğu, biçimlerinin dikdörtgen olmasından dolayı sahneyle olan ilişkilerinde sıkıntılar olacağı, tavan yüksekliklerinin yetersiz olduğunu söyledi. Ayrıca, projenin kendisine heyecan veren üç önemli özelliği olduğunu vurguladı: Yapının çizgisel formunun kıvrılarak meydanı tanımlaması, spor salonu ile bina arasındaki sokağın dozunda kırılarak doğu yönünde bir avlu oluşturması ve meydanın üst kota taşınarak bir üst meydan oluşturması. Birinci seçilen projeyi bu nedenle başarılı bulduğunu belirtti.
Daha sonra, yarışmada mansiyon ödülü alan ekip üyelerinden Onat Öktem, jüri üyelerine yarışmanın sonucunda meydan için tatmin edici bir sonuca ulaşıp ulaşmadıklarını sordu. Jüri başkanı Güven Arif Sargın, yarışma değerlendirmesinde meydan tasarımının en önemli parametrelerden biri olduğunu ve bu konuda iyi bir envanter elde ettiklerini belirterek, birincilik ödülü alan projeyi de mevcut yapı ile ilişkisi, iç-dış ilişkisi ve farklı seviyelerdeki kurgusu açısından bu konudaki en başarılı örnek olarak gördüklerini dile getirdi. Birinci proje hakkında açıklamalarda bulunan Abdi Güzer ise, birinci projenin uygulama sırasında oluşabilecek değişikliklere uygun ve esnek olduğunu ve meydanın arkitektonik bir öğe ile tanımlanması nedeniyle klasik bir meydandan farklı olduğunu belirtti. Ayrıca Açıkkol’un düşük tavan yüksekliği ile ilgili eleştirisine cevaben, üst meydanın başarısının kotların düşük tutulmasıyla sağlanmış olduğunu belirtti.
İzleyicilerden ODTÜ Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Aydan Balamir, jüriye yönelttiği eleştirisinde, yarışma programının çok net biçimde belirlendiğini, yarışma hedeflerininse yüksek tutulmadığını dile getirerek, böylesine yarışmaya aç bir dönemde çıtanın daha yüksek tutulmuş olması gerektiğini ve yarışmanın daha sarsıcı olmasını beklemiş olduğunu ifade etti.
Ödül töreninde kazanan ekiplere ve jüriye teşekkür eden ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, ODTÜ ile ilgili birçok beklenti olduğunu ve hedeflerinin tüm bu beklentileri karşılamak olduğunu ifade etti. ODTÜ’nün statik bir üniversite olmadığını, 50 sene önce tasarlanmış bir üniversite kampüsüne sığmasının çok zor olduğunu, bu anlamda da Behruz Çinici’nin tasarımını hiçbir değişiklik yapmadan uygulamanın gerçekçi olmayacağını belirtti. Acar, sağlıklı gelişmek için mekânsal ihtiyaçların en sağlıklı şekilde çözümlenmesi gerektiğini ve çabalarının da bu bağlamda en doğru mimari çözümleri üretmek olduğunu söyledi.
Ödül töreninin ardından izleyicilerden gelen soru ve görüşlerle kolokyum devam etti. Bir öğrenci, boşaltılan karakol binasının öğrenci kültür merkezi ve müze olması için çalıştıklarını, ama buna izin verilmediğini ve binanın daha farklı işler için kullanıldığını söyleyerek bu konudaki hoşnutsuzluğunu dile getirdi. Ayrıca, projenin arazisi için açık spor alanlarının kullanıldığını ama bu alanların yerine yeni spor alanlarının konmadığını ifade etti. Bu görüşler üzerine izleyicilerden gelen diğer bir soru ise yarışma programının nasıl belirlendiği hakkında oldu. Baykan Günay, programın, ODTÜ Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi ve Rektör Danışmanı Lale Özgenel’in de yardımlarıyla hayata geçirilen Rektörlük, Kültür İşleri ve Öğrenci Toplulukları işbirliğiyle oluşturulduğunu belirtti.
İzleyicilerden programın varoluşu gereği bu kadar statik olmaması, yeniliklere daha açık olması ve mekânların öğrenciler tarafından oluşturulmasına izin vermesi gerektiğinin ifade edildiği bir eleştiri üzerine Namık Erkal, programın bu şeklinin, idarenin başka birimlerle binanın ilişkisini ve herkesin hakkını korumaya çalışmasıyla ilgili olarak geliştiğini ve ayrıca şartnamede de öğrenci topluluk odalarının nasıl yapılacağı ile ilgili bir kısıtlama olmadığını belirtti. Haluk Pamir ise, programda bu tür bir dinamizmin ancak topluluklarla birlikte yapılan şemalaştırma çalışması olmasaydı mümkün olabileceğini ifade ederken, bu projenin gerçek sahiplerinin 83 öğrenci topluluğu olduğunu ifade etti. Güven Arif Sargın, jüri olarak, hem toplulukların ihtiyaç ve taleplerini gözönüne alan hem de tasarımcıyı esnek bırakabilen bir yaklaşım oluşturmaya çalıştıklarını ifade etti.
Kolokyum gündemi, program hakkındaki görüşlerin dile getirilmesinin ardından tekrar meydan tartışmasına döndü. Bir izleyici, ODTÜ’nün gerçekten bir meydana ihtiyacı olup olmadığını jüri üyelerine sorarken, benzer şekilde, ODTÜ Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Berin Gür de proje için verilen alanın esnekliğe izin verebilecek bir alan olmadığını ve ODTÜ Kampusu içinde meydanın tanımını ve misyonunu bulmadığını, bulması gerekip gerekmediğinin de ayrıca bir tartışma konusu olduğunu belirtti. Bunun üzerine tekrar söz alan Aydan Balamir, meydanın ODTÜ Kampusu’yla hesaplaşmadan ve tüm kampüsle ilişkisi düşünülmeden oluşturulmaması ve jürinin buna ön ayak olması gerektiğini ifade etti. Bunun üzerine Abdi Güzer, şartnamenin meydan tasarımını ve yerini özgür bıraktığını ve bu beklentiler konusunda belirleyici olanın jüri ya da program değil, mimarlık ortamının verdiği cevap ve katılımcının kendisi olduğunu söyledi.
Bu çerçevede, birincilik ödülü alan ekibe kendilerinin bir ODTÜ Meydanı tanımını sahiplenip sahiplenmediklerinin sorulması üzerine, ekip temsilcisi, bu yarışmayı kendilerine sorulmuş bir soru olarak gördüklerini ve kendilerinin de bu soruya ellerinden gelen en iyi şekilde cevap vermeye çalıştıklarını ifade etti.
Bu icerik 5792 defa görüntülenmiştir.