422
KASIM-ARALIK 2021
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

YAYINLAR



KÜNYE
ETKİNLİK

Antroposen Çağı’nda Mimarlık Tarihyazımı: EAHN “Mimarlık ve Dayanıklılık” Konferansı

Pelin Yoncacı Arslan, Dr. Öğr. Üyesi, ODTÜ Mimarlık Bölümü
Pınar Aykaç, Dr. Öğr. Üyesi, ODTÜ Mimarlık Bölümü

Avrupa Mimarlık Tarihi Ağı’nın (EAHN) “Mimarlık ve Dayanıklılık” temalı konferansı bu yıl 30 Eylül - 2 Ekim 2021 tarihleri arasında çevrimiçi olarak gerçekleşti. ODTÜ Mimarlık, Mimarlık Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma programlarının ortaklaşa düzenlediği konferans, farklı coğrafyalara, zaman dilimlerine ve konulara eğilen tartışmalar açıyor. Yazarlar bu tartışmaları, Antroposen Çağı’nın mimarlık tarihyazımına olası etkileri üzerinden değerlendiriyor.

 

2005 yılında kurulan Avrupa Mimarlık Tarihi Ağı (EAHN) mimarlık tarihi alanında yapılan çalışmaların paylaşımı, araştırmacıların birlikte çalışıp üretebilecekleri ortamların sağlanması ve oluşturulan bilginin açık erişimi prensipleriyle kurulmuş, merkezi Avrupa’da olan bir oluşumdur. Tüm ülkelerden, ilgili alanlarda çalışan mimarlık tarihçisi ve akademisyenlere açık olan bu platform, iki yılda bir uluslararası bir toplantı düzenlemekte, diğer zamanlarda da üyeler tarafından organize edilen tematik konferanslar gerçekleştirmektedir. Bu uluslararası ağın "Mimarlık ve Dayanıklılık (Architecture and Endurance)" başlıklı tematik konferansı bu yıl çevrimiçi olarak gerçekleşti. (Resim 1) Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mimarlık Bölümü bünyesinde yer alan Mimarlık, Mimarlık Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma lisansüstü programlarının ortaklaşa düzenlediği konferansa ilgi oldukça fazlaydı.[1]

1960’lardan başlayarak mimarlık tarihyazımının ana anlatılardan (master narrative) uzaklaşan, çoğulcu, kültürler ve coğrafyalar arası, iklim ve çevre değişkenleri ile çok kimlikli aktörleri kapsayan yaklaşımlara yöneldiği bilinmektedir. Son yirmi yılda ise tarihsel olarak birbirlerini takip etseler bile kültürel ve kavramsal olarak birlikte okunmamış tekil yapılara ya da yapı topluluklarına odaklanan, araştırma konularının biyografik bir yaklaşımla derinlemesine incelendiği çalışmalar çoğalmıştır. Bu bağlamda, konferansın teması için önceleri görmezden gelinen veya ilişkisiz bulunan fiziksel, kültürel, sosyal, politik, ekonomik bağlamlar arasındaki etkileşimleri açığa çıkarmaya araç olabilecek “dayanıklılık (endurance)” kavramı seçilmiş. Konferans eş başkanları Cânâ Bilsel ve Belgin Turan Özkaya’nın açılış konuşmalarında belirttikleri gibi, hazırlanan duyuru metni ile hem “Avrupalı” hem de “Avrupalı olmayan / öteki olan” örnekler üzerinden, ardışık tarihî katmanlardaki tarihsel, coğrafi ve kültürel bağlamdan okunabilecek süreklilik ve dönüşümleri analitik bir yaklaşımla irdeleyecek araştırmacılara çağrı yapılmış.

Konferansta farklı coğrafyalara ve zaman dilimlerine odaklanan yaklaşık 70 sunuş yer aldı. (Resim 2, 3) Sunuşlar için şu temalar belirlenmişti: sonraki yaşamlar (afterlifes); maddi ve maddi olmayan devamlılıklar; kentsel bağlamda süreklilikler ve kesintiler; modern olanın dayanımı; fiziksel ve kentsel peyzajda dayanıklılık; küresel ölçekte devamlılık, karmaşıklık (entanglement) ve dayanıklılık; farklı kentlerde sosyo-politik kesintiler ve maddi süreklilikler; direnç ve dayanıklılık; temsil, geçicilik ve dayanıklılık; antiğin yeniden ortaya çıkışı, “palimpsest” ve “spolia” kavramları; kültürel miras ve dayanıklılık; geç Osmanlı’da karmaşıklıklar ve yine aynı şekilde, Doğu Roma’da karmaşıklıklar. Böylece sunuşlar, farklı temalardan oluşan on dokuz oturumda, üç gün boyunca tartışıldı.

Konferansın ilk gününde Stanford Üniversitesi’nden Ian Hodder “Neolitik Çağ'dan Günümüze Dayanıklılık ve İnsan-Nesnenin Bağlantıları” başlıklı çerçeve sunuşunda insanlar ve nesneler arasındaki karşılıklı bağımlılığa dayanan bir tarih anlayışını vurguladı.[2] Çatalhöyük araştırmaları ile tanınan Hodder, insan ve insan olmayan tüm varlıkların eylemliliklerine vurgu yapan bu tür bütüncül bir yaklaşımın, özellikle Antroposen Çağı’nda dayanıklılık kavramını tartışırken, hem teorik hem de yöntemsel açılımlar sunacağını savundu. Konferansın ikinci gününde Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyelerinden Çiğdem Kafescioğlu “Dayanma Biçimleri, Silmenin Arkasındaki Yapılar: İstanbul'da Bizans'ı Yeniden Düşünmek” başlıklı bir çerçeve sunuşu gerçekleştirdi. (Resim 4) Kafescioğlu sunuşuna, Konstantinopolis’in Osmanlı’nın başkentine dönüşüm sürecinde Bizans kentinin mekânsal yapısının bilinçli bir silme işlemine maruz kaldığını, ancak istenenin tersine bu yöntemin uzun vadede kentin devamlılığına ve dayanıklılığına yarar sağladığını söyleyerek başladı. Konuşma, bilinçli yok ediliş ve zaman-mekânsal süreklilik arasındaki zıtlığın, İstanbul’un tarihsel katmanlarından okunabileceğini gösteren örneklerle sonlandı. Konferansın son gününde ise Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) direktörü Filiz Yenişehirlioğlu “Bellek Mekânları Ne Kadar Kalıcıdır: Kent Tarihi ve Araştırma Merkezlerinin Rolü” başlıklı konuşmasıyla araştırma merkezlerinin kent belleğinin devamlılığına ve dayanıklılığa katkısını, yine VEKAM üzerinden tartışmaya açtı.

On iki farklı ülkeden panelistlerin katıldığı oturumlarda dayanıklılık kavramı, fiziksel, sanal ve kavramsal açılardan ele alındı. Konuşmalarda Parthenon veya Ayasofya gibi çok bilinen ve araştırılan yapıların yanı sıra Yunanistan’ın Gidas köyündeki bir Osmanlı konağına veya Amasya’daki bir kitabeye odaklanan sunuşlar da yer aldı. Fabrikalar, hastaneler, spor salonları, kır evleri, sinema salonları, festival yapıları, hapishane müzeleri gibi birçok farklı yapı türü, farklı dayanıklılık kavramları üzerinden tartışıldı. Benzer şekilde, duvarlar ya da sütunlar gibi mimari elemanlardan kentlerin bütününe kadar değişen farklı ölçeklerde ve Türkiye ile birlikte Afrika, Tacikistan, İsrail, Brezilya, Çin, Lübnan, Venedik, Lizbon, Romanya ve İngiltere gibi farklı coğrafyalarda malzeme süreklilikleri tartışıldı.

Konferansın başka bir odağı, dayanıklılığın kültürel miras kavramı ve pratikleriyle ilişkisi oldu. Koruma odaklı yaklaşımların tarihî yapısal çevrede çoğu zaman dayanıklılığın bir aracı olduğu, ancak kimi durumlarda da dayanıklılığa karşı geldiği katılımcılar tarafından oldukça fazla tekrarlandı. Dayanıklılığın yanı sıra kavramsal karmaşıklıklar da farklı oturumlarda sıkça tartışılan başka bir temaydı. Bağımsız mimari yapı veya yapılı çevrenin fiziksel dayanıklılığı ile toplum, kültür, gündelik yaşam ve çoğulcu politik bağlamların çakışmasından doğan bu tip çelişkiler, katılımcılar tarafından gösterilen örnekler üzerinden tartışıldı.

“Kapanış Oturumu: Değerlendirme ve Tartışma Paneli” başlıklı son oturumda ise Belgin Turan Özkaya, Cânâ Bilsel, Can Bilsel, Namık Erkal, Erdem Erten, Esin Kömez Dağlıoğlu, Pelin Yoncacı Arslan ve Pınar Aykaç konferansa dair izlenimlerini aktardı. Değerlendirmelerine Ian Hodder’in sunuşunda kullandığı yerleşim diyagramıyla başlayan Can Bilsel, Çatalhöyük’te dayanıklılık modelinin nesne ve insan durağanlıklarının zayıflama ve kaybolmalarına bakılarak, bir başka deyişle, karşıtlıklar üzerinden tanımlandığının altını çizdi. Bu dayanıklılık diyagramının ancak başka yerleşimleri de birer ağ olarak gören bir yaklaşımla çalışabileceğini vurguladı. Ayrıca mimarlık tarihyazımında çoğunlukla “korunmuş” arkeolojik katmanlara veya konferansta farklı oturumlarda da izlediğimiz çeşitli aktör-nesne ağlarına odaklanarak fiziksel nesneye dönüşmeyen veya arşivlerden seslerini duyamadığımız farklı dayanıklılık biçimlerinin gözden kaçırıldığını ifade etti. Bilsel, sürekli görmezden gelinen Afrika’yı ve Afrika mimarlığını örnek vererek etkileyici bir soruyla konuşmasını bitirdi. Oturumun devamında dayanıklılık ve yok olmaların ardındaki insan ve insan olmayan eylemlilikler ile bunların ilişkiselliklerinin hâlâ ne kadar az çalışılmış olduğunun altı çizildi. Erdem Erten, zaman, iktidar ve söyleme referans vererek dayanıklılık teriminin nasıl kavramsallaşabileceğini ve nasıl koşullandırıldığını tartışmaya açtı. Namık Erkal ise Antroposen Çağı’nda mimarlığın dayanma kabiliyetinin, iklim değişikliğinin nedenleri ve olası çözümlerinin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu belirterek mimari ve dayanıklılık üzerine yeniden düşünmenin tam zamanı olduğunu vurguladı.

Üç gün süren konferans sonunda panelistler ve izleyiciler, yapılı çevreyi ortaya çıkaran ve sürdüren insan, insana ait olmayan nesnelerin eylemlilikleri ve araçların karmaşıklığı nedeniyle dayanıklılık kavramın aslında oldukça kapsayıcı olduğu sonucu ile ayrıldı. Dayanıklılığı etkileyen yapısal sistemler, malzemeler, insanlar, kolektif hafıza, kurumlar, çevresel faktörler, nesnel eylemlilikler gibi pek çok etmen olduğu vurgusu, mimarlık tarihyazımının farklı disiplinler ve yöntemlerle sürekli bir etkileşim içinde olduğunu da bir kez daha ortaya koydu. Kalıcı anıtlar dışında, kırsal ve kentsel direnç, çevre tarihi, maddenin ve maddesel olmayanın devamlılığı, silme ve yok olmanın da dayanıklılığın başka bir türü olduğu gibi kavramsal yaklaşımları sunan konuşmalar da çok yönlü, çoğulcu ve diyakronik mimarlık tarihyazımının olanaklarına ve gerekliliğine işaret etti. Görünen o ki Antroposen Çağı’nda mimarinin dayanımı kavramı daha uzunca bir süre mimarlık tarihyazımını meşgul etmeye devam edecek.

NOTLAR

[1] Konferansın bilimsel komitesi Catherine Blain, Cânâ Bilsel, Patricia Blessing, Mark Crinson, Stylianos Giamarelos, Shirine Hamadeh, Mari Lending, Heleni Porfyriou ve Belgin Turan Özkaya’dan oluşmaktadır. Düzenleme komitesinde ise Cânâ Bilsel, Belgin Turan Özkaya, Ela Alanyalı Aral, T. Elvan Altan, Zeynep Aktüre, Çiğdem Atakuman, Pınar Aykaç, Güliz Bilgin Altınöz, Burcu Erciyas, Erdem Erten, Namık Erkal, Esin Kömez, Mari Lending, Lale Özgenel, Pelin Yoncacı Arslan, Elif Bilge, Nesrin Erdoğan, Gizem Güner, Egemen Berker Kızılcan, Elif Gökçen Tepekaya ve Orçun Sena Saracoğlu yer almaktadır. Konferans websitesi için: https://endurancearch.wordpress.com/. Konferans programı için: https://endurancearch.wordpress.com/program-2/

[2] Ian Hodder son üç kitabında da benzer bir vurgu yapmaktadır: Hodder, Ian, 2013, Entangled: an Archaeology of the Relationships between Humans and Things, Wiley-Blackwell, Malden. Hodder, Ian, 2016, Studies in Human-thing Entanglement, http://www.ian-hodder.com/books/studies-human-thing-entanglement [Erişim: 12.10.2021]. Hodder, Ian, 2018, Where Are We Heading?: The Evolution of Humans and Things, Yale University Press, New Haven ve Londra.

Bu icerik 1101 defa görüntülenmiştir.