423
OCAK-ŞUBAT 2022
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

  • Sunuş
    Editörler: T. Elvan Altan, Nurbin Paker Kahvecioğlu

  • Müşterekleşme Mekânları
    Pelin Tan, Prof. Dr., Batman Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi; Misafir Araştırmacı, Thessaly Üniversitesi Mimarlık Fakültesi

YAYINLAR



KÜNYE
TEHDİT ALTINDAKİ KÜLTÜR MİRASI

Bellek Yitimi: Sedad Hakkı Eldem’in İkonik Ofis Binası, Fındıklı Akbank Genel Müdürlüğü

Nezih Aysel, Doç. Dr., MSGSÜ Mimarlık Bölümü

 

Son yıllarda Karaköy - Kabataş aksı hızlı bir dönüşümün etkisi altında. Galataport, yalnızca Sedad Hakkı Eldem tarafından tasarlanan antrepoların bulunduğu ve kısmen kamuya kapalı alanı değiştirmek ve yüklemek ile kalmadı, aynı zamanda yakın çevresinin de gelişimini plansız ve biraz da hoyratça tetikledi. Bölgeyi etkileyen bu değişimi tek başına Galataport’a yüklemek belki haksızlık olabilir. İstanbul’un değişen merkezi iş alanları, yenilenen çalışma ortamı ve beraberinde gelişen teknoloji bu dönüşümü hazırlayan ya da destekleyen diğer etkenler. Galataport’un etki alanında üniversiteye girdiğim günden beri uzun yıllar kesintisiz yaşadım. Antrepoların oldukça dar arkadında yürüdüm, özensizce kullanılan mekânını, Tophane’nin ara sokaklarını uzun yıllar kullandım. Bölge son halini, 1955-58 yıllarında İstanbul’un İmarı kapsamında yapılan yol genişletmesi sonrasında, 1960’lı yıllardan sonra almaya başladı. Osmanlı modernleşmesinin biçimlendirdiği oldukça batılı bir kimliğe sahip alan, son yıllarda yine oldukça kısa sürede yıkıldı, uzun yıllar süren bir yenilenme ile benim de tanıklık ettiğim görünümüne ulaştı. Galataport’un rüzgarı da 1950’li yılların yol genişletmesi gibi sert ve sürükleyici, yarattığı güçlü dalgalarla ardında derin izler ve değişen bir kimlik bırakarak ilerliyor. Meclis-i Mebusan Caddesi üzerindeki ofis binalarının birer birer otele dönüşmesi, simalarının değişmesi tartışmasız onun yarattığı rüzgârın etkileri. Değişimin niteliği ise ayrı bir tartışma konusu olarak önümüzde duruyor. Bölge, özellikle MSGSÜ’nün varlığı ile başlayan ve son yıllarda müze, sergileme ve etkinlik alanlarının katılımı ile gelişen bir sanat ve kültür aksına dönüştü. Bu aks, Kültür Bakanının söylemiyle;[1] Atatürk Kültür Merkezi’nden Galata’ya oradan da Galataport’a uzanan yeni kültür yolunun yerleşik aktörleri ile birlikte doğal uzantısı. Türkiye modern mimarlığının seçkin örnekleri arasında yer alan Fındıklı Akbank Genel Müdürlük Binası bu aksa katılacak önemli bir değer olarak önümüzde duruyor. Sedad Hakkı Eldem tarafından tasarlanan, yapım yükleniciliğini ise İstanbul İmar Limited’in üstlendiği bina 1968 yılında tamamlanmış. Yakın zamanda hoyratça yapılan kırım ve söküm (!) fotoğrafları ile tasarım değerlerini yitirmesine neden olacak müdahalelere maruz kaldığı medyada yer alan görseller ve tartışma ile gündeme gelen binanın,[2] 2000’li yılların başında genel müdürlüğünün Levent’teki yeni merkezine taşınması sonrasında bir süre Aksigorta Genel Müdürlüğü olarak kullanıldıktan sonra mülkiyeti el değiştirmiş, bu kısa dönemde Galataport’un rüzgarının etkisiyle olsa gerek otel amaçlı olarak yeniden kullanım / yapım projesi hazırlanmış.[3] Sonrasında gelişen sosyal-politik iklimin neticesinde mülkiyetinin TMSF’ye aktarıldığı ve yapının yönetiminin kayyuma devredildiğini yine medyada yer alan tartışmalardan izliyoruz. Bu süreçte, 13.05.2016 tarihinde korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edildiğini de ekleyelim. Bina, cadde ile Kazancı Yokuşu ve Çelebi Hamamı Sokağı’nın çevrelediği yapı adasında, ön cephesi ana caddeye hâkim konumda yer alıyor. Bütün bir yapı adasının ileriye yönelik kullanılacağı düşüncesiyle olsa gerek modüler olarak tasarlanmış, parsellerin zaman içinde parça parça alınabilmesi nedeniyle günümüzdeki haline bir yapılar grubu olarak ulaşmış. Yapılan ilk ek, Kazancı Yokuşu başlangıcında, köşede yer alan ve cephe strüktürünün ara ölçüde bir boşluk vererek yinelendiği iki modüllük kısım. Proje ve uygulama aşamasında alana katılması öngörülen, ancak mülkiyeti zamanında alınamayan parsele yapılan bu ek, Eldem tarafından projenin ilkelerine uygun olarak sonradan eklendiği belirgin olacak bir biçimde tasarlanmış. Yapı adasını tamamlayan diğer eklerin ise zaman içinde, ana yapının kitle ve cephe düzeni ile malzeme kullanımını esas alarak dil birliği içinde yapıldığı anlaşılıyor. Cadde üzerinde yer alan ve yapının kanonik kimliğini tanımlayan ilk blok, esnek kullanımlı açık ofis alanları yaratmak amacıyla her katta tek mekân olarak planlanmış; 11 m derinliğindeki bu salonu taşıyan ve cepheye kimliğini veren betonarme strüktür bu nedenle 3 m aralıklı derin kolonlar halinde tasarlanmış. Böylelikle binanın cephe uzunluğunda, yaklaşık 26 m x 11 m ölçülerinde bölüntüsüz büyük bir çalışma salonu elde edilmiş. Suni taş kaplanan strüktür cephe, konumu nedeniyle güneşin hareket alanında olan binanın çalışma alanları için aynı zamanda güneş kontrolü sağlıyor. Çalışma mekânı, strüktür ve cephe düzeni ortak bir düşüncenin sentezi olarak uzun etüt ve denemeler sonucunda geliştirildiği literatürden izlenebilen bina; gelenek, bilgi, tasarım ve inşa ilişkisinin dengeli bir yorumu. Bu nedenle, Eldem’in yakın tarihli uygulamaları arasında ayrıcalıklı bir yere sahip. Türkiye’de 1960’lar mimarlığının özgün örnekleri arasında konumu, tasarım ve uygulaması ile özel bir yeri olan Akbank Genel Müdürlük Binası aynı zamanda, geleneksel mimarlığın modülasyona dayalı düşünce ve yapım sistemini çağdaş koşullar ile geliştirme çabası içinde, araştırma odaklı bir mimarlık üretimini benimseyen Sedad Hakkı Eldem’in en önemli yapıları arasındadır. Yapının döneminin ekonomik, kültürel ve mimarlık ortamını temsil etmesi ve kent hafızasındaki yeri; İstanbul’un yeni kültür aksı ve devamında gelişen caddenin etkin bir noktasında, Fındıklı Parkı ve kentiçi ulaşım merkezlerine yakın konumu; mimari yapısı ve mekân özellikleri ile eğitim ve kültürel amaçlı kullanım potansiyeli yüksek özgün mekânlar içermesi; Özellikle bölüntüsüz tasarlanmış ana salon mekânları ile kültürel amaçlı kullanıma uygun, esnek planlamaya müsait yapısı; bir yapı adası bütününde çoklu girişe olanak verecek potansiyeli barındırması; geleneksel yapım ile çağdaş yapım sistemlerini modülasyona dayalı yapısında buluşturan ve geçmiş ile gelecek arasında zamansız olabilmeyi başaran kanonik yapısı; ülkemizin ilk kuşak Türk hocaları (GSA, günümüzde MSGSÜ) ve çağdaş Türk mimarlığının tartışmasız en önemli mimarları arasında yer alan Eldem tarafından tasarlanması nedeniyle bütüncül yapısıyla korunması gerekir. Bu bağlamda, yapının Karaköy’den Beşiktaş’a uzanan kültür ve sanat aksının güçlü destekleyicisi, Osmanlı modernleşmesinin ve çağdaş Cumhuriyetin sanat ve mimarlık alanında öncü eğitim kurumu MSGSÜ’nün kullanımında eğitim, kültür ve sanat işlevleri ile yaşatılması, söz konusu kültür aksının güçlenmesine verebileceği katkının yanında üniversitenin ülkemizin kültür ve sanat alanındaki uzun soluklu duruşu ile eğitim ve kültür tarihine son derece değerli bir katkı olacaktır. Elbette bu düşüncenin gerçekleşmesinde, karar verici iradenin yanında, çağdaş sanatın Türkiye’deki önemli destekçilerinden ve sanatın daha da yaygınlaşması hedefiyle çeşitli alanlarda kültür ve sanat etkinliklerini destekleyen, binanın banisi Akbank’ın görev ve sorumluluk üstlenmesi ise kaçınılmaz görünüyor.

KAYNAKLAR

“Akbank Genel Müdürlük Binası”, Arkitekt, 1971/3 (343), ss.112-114.

“Sedad Hakkı Eldem: 50 Yıllık Meslek Jübilesi”, MSÜ, 1983.

Tanju, Bülent, “Sedad Hakkı Eldem: Bir Katalog Denemesi”, Sedad Hakkı Eldem II: Retrospektif içinde, ed.: B. Tanju, U. Tanyeli, s.: 29-285, Osmanlı Bankası Arşiv ve Araştırma Merkezi, İstanbul, 2009.

Bilgin, İhsan, “Modül Zırhı”, Yapı, https://yapidergisi.com/modul-zirhi-2/

NOTLAR

[1] “İstanbul’un Yeni Kültür Rotası: Beyoğlu Kültür Yolu Planı”, trthaber.com, [Erişim: 18.01.2020]

[2] “Beyoğlu'nda içler acıtan görüntü: Tarihi bina tinerci ve hırsızlara mesken oldu”, haberler.com, [Erişim: 30.09.2021]

[3] Fındıklı Hotel / İstanbul: https://www.gadarchitecture.com/tr/findikli-hotel--istanbul [Erişim: 30.09.2021]

Bu icerik 1463 defa görüntülenmiştir.
<p><strong>1.</strong> Fındıklı Akbank Genel Müdürlük Binası, yapıldığı ilk yıllar, henüz  cepheye ilk ek yapılmamıştır. <br />Kaynak: İstanbul İmar AŞ kurumsal sitesi: https://www.imar.istanbul/tr/proje/akbank-findikli-binasi