423
OCAK-ŞUBAT 2022
 
MİMARLIK'tan

MİMARLIK DÜNYASINDAN

  • Sunuş
    Editörler: T. Elvan Altan, Nurbin Paker Kahvecioğlu

  • Müşterekleşme Mekânları
    Pelin Tan, Prof. Dr., Batman Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi; Misafir Araştırmacı, Thessaly Üniversitesi Mimarlık Fakültesi

YAYINLAR



KÜNYE
MİMARLIK DÜNYASINDAN

“PLANLI ALANLAR İMAR YÖNETMELİĞİ TASLAĞI” HAKKINDA MİMARLAR ODASI GÖRÜŞÜ

“Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı” 28 Aralık 2021 tarihli yazıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca Mimarlar Odası görüşüne sunuldu. Değişiklik kapsamında yönetmeliğin, yapı projelerini düzenleyen 57. maddesinin 2. fıkrasına “Kullanıcılara teknik gereksinimlerle uyumlu estetik iç mekan tasarımı sunmak amacıyla; havaalanlarının terminal, idari ve yolcu binaları, 300 ve üzeri yatak kapasitesine sahip hastaneler, yapı inşaat alanı 30 bin m2’den fazla olan; kamu hizmet binaları, alışveriş merkezleri ve 5 yıldızlı oteller için iç mimarlarca hazırlanıp imzalanan iç mimari projesi de eklenir.” ibaresinin (c) bendi olarak eklenmesi öneriliyor.

Yapılı çevrenin üretim sürecinde, ilgili mevzuatın uygulayıcısı ve kullanıcısı olan kesimlerin bilgilendirme, istişare, görüş ve değerlendirme süreçlerine dahil olamadıkları bu taslak, ancak karar aşamasında görüşe açıldı. Nitelikli yapılı çevre ve mekân tasarımı kaygısıyla önerildiği öne sürülen bu düzenlemenin yalnızca kamu ve özel sektöre ait büyük ölçekli, büyük bütçeli, lüks yapı ve projelerle ilgili olarak düzenlenmesi; sunulacak mesleki hizmetlerle ilgili bilimsel veri ve araştırmalara dayalı bir tespit yapılmadığını, temel insan hakkı olan sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşam hakkının öncelik olarak görülmediğini gösteriyor. Düzenlemelerin ülkemizdeki iç mimarlık hizmetlerinin ve yapılı çevrenin niteliğini artırmaya yönelik değil, iç mimarların inşaat sektöründeki payının artırılmasına yönelik olduğu anlaşılıyor. Oysa bakanlığın Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde bir meslek grubunun talebiyle iş alanı açmak üzere değil, kanunun ve yönetmeliğin amacı çerçevesinde ortaya çıkan ihtiyaçlarla değişiklik düzenlemeleri yapması beklenir. Yönetmelik değişikliğiyle meslek alanlarının tariflenmeye çalışılması kabul edilemez. Yıllar içinde ülkenin dört yanında çok fazla sayıda mimarlık fakültesi açılmış olması, bölümlerden mezun olan mimar ve iç mekân tasarımcısı sayısının mevcut ihtiyacın çok üzerinde olması ve işsizlik rakamlarının tırmanması nedeniyle yaşanan bu plansızlığın bedelini ödeyecek olan mesleğimiz ve meslektaşlarımız değildir. Taslak eliyle, mimari tasarımın bütünselliğini korumak yerine mekânların kurgusuna dair çelişkili kısıtlılıklar getirilirken, tariflenen istisnai düzenlemelerin hangi bilimsel verilere ve araştırmalara dayanarak belirlendiği de anlaşılamıyor.

Bina yapım süreçlerine ilişkin gerekli fen eğitimlerini almayan; mesleki bilgi, beceri ve yetkinlikleri haiz olmayan meslek mensuplarınca yürütülecek yapılaşma süreçlerinin planlı, sağlıklı ve çevre şartlarına uygun şekillenmesi mümkün değildir. Açıkça 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun ile çelişen, mimarların müelliflik haklarının gasp edildiği, yetki ve sorumlukları yok sayan, meslek hak ihlallerinde derinleşme getiren düzenleme geri çekilmelidir. Bunun yerine şehircilik - mimarlık ilkelerinin ve bilimsel yöntemlerin ışığında; mesleki uzmanlık alanları ve yetkinlikleri esas alan, nitelikli yapılı çevrenin herkes için erişilebilir olmasını hedefleyen bir yönetmelik için bir an önce katılımcı yöntemlerin devreye sokulması, sağlıklı ve güvenli bir yapılı çevrede yaşama hakkını korumaya ve bu çerçevede standartlar önermeye odaklı şekilde yeniden hazırlanması gerekir. Bu kapsamda “Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Taslağı” hakkında Mimarlar Odası detaylı raporuna http://www.mo.org.tr/_docs/07012022.pdf adresinden erişilebilir.

Bu icerik 496 defa görüntülenmiştir.